Makale özeti ve diğer detaylar.
Hasan et-Turâbî, incelediğimiz Fâtiha sûresinin yorumunda, tefsir kıstasları açısından aklı öne çıkaran, tefsîrde Arapçanın orijinal haliyle referans olarak kullanılmasını öne-ren, nassın asıl manasını ve ana fikrini merkeze alan bir metot izlemiştir. Ona göre Kur'ân her dönemde hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler için yeniden yorumlanma-lıdır. Kur'ân nasıl akide, helal-haram, hukuk, şeriat ve ibadet alanlarında özlü açıklama-larla yetiniyorsa, tefsirler de bu hususta onun beyan üslubunu benimsemelidir. Onun için tefsirler; fıkhî, kelâmî ve tarihî ihtilaflara girmemeli ayrıca felsefi yaklaşımlara karşı da mesafeli bir duruşu sembolize eden bir açıklama yolunu seçmelidir. Tefsirinde şahsa ve cemiyete olumlu veya olumsuz yönde şekil verecek her değeri, düşünce ve hareket mantı-ğını önemseyen Turâbî, Fâtiha tefsirinde bu türden konulara genişçe değinmeye çalışmış-tır. O, tefsir metodu olarak öncelikle sûrenin konularını özetlediği bir "giriş" (Hulâsatu Hedyi's-Sûre) ile sûreyi tanıtmaktadır. Ardından ayetlerin izahına geçmektedir. Burada "Tertîlu'l-Âyât" başlığı altında başta işaret ettiği ayetleri birer birer izah etmektedir. So-nunda "Umûmu'l-Âyât" başlığıyla başta işaret ettiği ayetlerin ana fikrini, temel kavram-larını ve en önemli mesajını özetlemektedir. Turâbî böylece okumaya çokça vakti olma-yanlara bu özetlerle Kur'ân Mesajını kısaca vermeyi amaçlamaktadır.