Makale özeti ve diğer detaylar.
Ülkeler son 6-7 yıldır etkilerini fazlasıyla hissettiği küresel ekonomik kriz neticesinde farklı para politikaları araçlarıyla piyasalara müdahale araçlarını çeşitlendirmiştir. 2007’nin sonlarına doğru patlak veren ve önceleri finansal kriz olarak algılanan ancak daha sonra reel sektöre de sıçrayan küresel krizde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile birlikte dünya merkez bankaları geleneksel olarak kullandıkları açık piyasa işlemleri, reeskont oranı politikası gibi uygulana gelen para politikası araçlarının yanına faiz koridoru, likidite yönetimi gibi konjonktürel araçları da eklemişlerdir. Böylelikle hem piyasalara etki yönlerini genişletmiş, aynı zamanda da ani ve beklenmedik ekonomik gelişmelere karşı müdahale süresini hızlandırmıştır. Çalışmada TCMB’nin gelişen küresel ekonomik gelişmeler ve kriz neticesinde fiyat istikrarı hedefine ek olarak finansal istikrarı da etkilemesinden sonra uyguladığı para politikaları ve özelinde faiz koridorunun ve etki kanallarının daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır.
Because of global economic crisis which countries feel the effects too much during the period of 6-7 years, countries begin to use different monetary policy tools. Current global crisis has been percieved as a financial crisis firstly, but then has affected the real economy. Before the crisis, all the central banks in the world (includes Turkish Central Bank of course) were using the classical monetary policies such as rediscount rate, open market transections. With the crisis period, new monetary policies such as interest corridor, liquidity management are used together with other monetary policies. With these new policies, central banks begin to control markets faster and more effectively. In the study, in order to explain the effect of interest corridor monetary policy of Turkish Central Bank, corridor rates and their effects have been examined.