Makale özeti ve diğer detaylar.
1930’lu yıllarda, devletçi sanayileşme ağırlıklı politikalar ile hazırlanmış olan birinci ve ikinci beş yıllık sanayi planlarının uygulanması ile 1929 ekonomik buhranının olumsuz etkileri ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Türkiye, bu dönemde Sovyetler Birliğinden sonra planlı kalkınmayı ekonomik ve toplumsal açıdan bir araç ve amaç olarak kullanan ikinci ülke olarak anılmaktadır. 1930’lu yıllarda uygulanılmaya çalışılan sanayi planları bu amaç ile hareket edilerek ve mevcut araçlar kullanılarak uygulanmaya çalışılmıştır. 1930’lu yıllara ait diğer bir gelişme ise devletçi sanayi politikalarının uygulanmasına destek veren bir aydın hareketi olan Kadro hareketidir. Planların hazırlanmasında kendilerinden ve yazdıkları yazılardan döneme damgalarını vurdukları konusunda belirgin bir hemfikirlilik vardır. Kadro hareketinin önerdiği devletçilik anlayışının temelinde, Türk devrim ideolojisini sistemleştirmeyi amaç edinen bir yaklaşım sergilenmiştir. Kadrocular; iç politika ile ilgili önerdikleri devletçilik ve planlı kalkınma, bunun yanında dış politika için önerdikleri merkez-çevre kuramı ile özgün bir akımın temsilcileri olmuşlardır
In 1930s, the negative effects of the Great Depression of 1929 was tried to be encountered by the introduction of the first and second 5 year industrial plans those were made up by the etatist industrial policies. In this period, Turkey was to be mentioned as the second country after Soviet Union that used development by planning for both economic and social aim an end. This was the main aim to employ the industrial plans in 1930s. Another improvement in 1930s was the Kadro Movement, which also was an enlightment movement that supported the development of etatist industrial policies. It was clear that they helped the improvement of the plans. The etatistic understanding that was proposed by the Cadre Movement was about an approach that aimed to systemize the Turkish Revolution ideology. Etatism and planned development, which were proposed for the internal policies and centre& periphery theory which was proposed for the external policies by the Cadre, had become a representative of a sui generis approach.