Makale özeti ve diğer detaylar.
Ayant quitté l'identité soviétique de l'Union des républiques socialistes soviétiques (URSS) mais ayant poursuit pour tenir son drapeau de la « realpolitik » (pragmatisme politique) et du « leadership », la Russie continue tout à fait à exister dans la région de l'Asie centrale constituée des républiques qui avaient obtenu leur indépendance après 1991 et qui se sont transformées en une identité d'état-nation tout étant éloignée de celle de soviétique. Dans le système international transformé de la conception bipolaire à celle d’unipolaire, même si la Russie avait toujours laissé les Etats-Unis capturer le leadership mondial, sa force continue encore contrairement en Asie centrale. Cependant, l'influence de cette force ne provient pas non seulement des puissances politiques et économiques de la Russie que cette dernière possède dans la région mais en même temps des dynamiques (influences) internes des républiques ex-soviétiques. Même aujourd'hui, les élites ou les établissements (institutions) de la région qui furent russifiés sous le nom de la soviétisation depuis 1917 donnent l'importance pour l'équilibre russe lors de l’établissement de leurs rapports avec les autres pays. Tandis que la Russie, employant très bien cet avantage a besoin de l'Asie centrale dans le cadre des intérêts communs visant à sa sécurité géopolitique et à son économie future, la structure des élites de pays de l'Asie centrale a également besoin de la garantie de la Russie. Aujourd'hui, les pays de l'Asie centrale se trouvent dans un état d’avoir obtenu leur indépendance nationale; cependant, nous devons savoir que l'indépendance ne signifie pas une pleine souveraineté telle qu’elle l’est.
Sovyet Birliği’nin Sovyet kimliğini terk eden ancak onun reel politika ve liderlik ideolojisi bayrağını devam ettiren Rusya’nın, 1991 sonrası bağımsızlığına kavusarak Sovyet cumhuriyeti kimliğinden ulus-devlet kimliğine dönüsmüs cumhuriyetlerden olusan Orta-Asya bölgesi içinde günümüzde varlığını etkin bir sekilde sürdürmeye devam etmektedir. İki baslı güç algılamasından, tek baslı güç algılamasına dönüsen uluslararası sistem içinde dünya liderliği Amerika Birlesik Devletleri’ne kaptırmıs gibi görünen Rusya Federasyon’un Orta-Asya’daki gücü ve liderliği aksine devam etmektedir. Ancak bu gücün etkinliği sadece Rusya’nın bölgedeki siyasi ve ekonomik gücünden ileri gelmeyip aynı zamanda da, bu eski Sovyet cumhuriyetlerinin iç dinamikleri tarafından da desteklenmektedir. 1917 yılından itibaren Sovyetlestirilme adı altında Ruslastırılan bu bölge elitleri bugün dahi, diğer ülkeler ile olan açılımlarında Rusya dengesine önem vermektedirler. Bu avantajı çok iyi kullanan Rusya’nın kendi jeopolitik güvenliği ve ekonomik geleceğinde ortak çıkarlar açısından Orta-Asya’ya ihtiyacı olduğu gibi, Orta-Asya ülkelerinin elit yapısının da Rusya’nın güvencesine ihtiyacı bulunmaktadır. Bugün, Orta-Asya ülkeleri bağımsızlıklarını elde etmislerdir ancak her bağımsızlık egemenliğin kazanılmasını ifade etmemektedir.