Makale özeti ve diğer detaylar.
Kentlerde iş imkânlarının fazlalılığı ve hayat standartlarının yüksek olması nedeniyle ülkemizde köyden kente göç yaşanmaktadır. Zaten kalabalık olan kent nüfusu bu göçlerle birlikte iyice artmaktadır. Buna karşın, kentler hem fiziki hem de sosyal açıdan kent kimliği kazanamamaktadır. Kentlerde yaşayan kişilere ise kentli demek mümkün olmamaktadır. Kentte yaşayan kişilerin kentli sayılabilmesi için kentin sosyal, kültürel ve ekonomik imkânlarından yeterli ölçüde yararlanabilir olmaları ve kendilerini yaşadıkları kent mekânının bir parçası olarak görmeleri gerekmektedir. Bu nedenle, kentli olmaktan kaynaklanan bazı haklara ve yükümlülüklere sahip olduklarının bilincine varmalıdırlar. Kentli hakları, bu kişilerin hem temel insan hakları olarak sayılan hem de kentte yaşamalarından kaynaklanan eğitim, sağlık, kültür, çevre, konut ve sosyal haklarını kapsamaktadır. Bu haklar, kişilerin sağlıklı bir çevrede, temiz bir konutta, kendilerine yetecek maddi imkânlara sahip, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek bir ortamda yaşamalarına olanak tanımaktadır. Diğer yandan, bu haklar üçüncü kuşak insan hakları yani dayanışma hakları kapsamında hem devletin hem de kişilerin ortak çabaları sayesinde hayata geçirilecek haklardır.
In our country, because of the job opportunities and high living standarts in cities,rural-urban migration are taking place. Crowded population of the cities are also increasing with these migration as well. In contrast, in terms of both physical and social aspects, cities do not get the city identity. Also, the people living in the cities are not identified as urban.To be considered the people who live in the cities as an urban, they must benefit from the social, cultural and economical advantages of the cities and they must see themselves as part of the cities that they live in. Because of that, they should know that they have some rights and responsibilities because of being urban. Urban rights are the rights that cover the education, health, culture, environment, housing and social rights which are accepted as the main human rights and the rights arise from living in the cities. These rights offer possibility to live in an healthy environment, in clean housing standarts with sufficient economic means and a place where they realize their social and cultural needs. On the other hand, in the context of third generation human rights namely solidarity rights, these rights are the rights that can be realized with the joint efforts of both state and the people.