Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi

Yıl 2011 , Cilt , Sayı 16

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

“novum organum” versus “organon”

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü öğretim üyesi1
Görüntülenme :
684
DOI :
Özet Türkçe :

There are two methods that humans use when they reason and produce knowledge about things, namely, deduction and induction. Whereas the former makes something unknown be known by proceeding from general knowledge, the latter proceeds to new general knowledge from some particular things that are already known. Deduction, having this property, is argued to be a “solid” reasoningor inference. Induction, on the other hand, is believed not to be a “solid” form of inference because it tries to reach a prediction on the basis of some observations, but that prediction can easily be refuted by something that is not observed by itself. The basis of the critique directed to deduction is that the quality that explains the “solidness” of the former is that what is to be explained is already contained within the proposition that the inference rests on. In other words, deduction does not provide us with new knowledge. Induction on the other hand produces new knowledge through the general proposition that it expresses as a conclusion. Depending on which argument is adopted, the only legitimate method of science is asserted to be either induction or deduction. Nevertheless, in order for human beings to think, they must use both methods. There is no quality that makes one better over the other. Moreover, when the varieties of the being on which induction reasons is taken into account, it can be seen that induction about some objects is just as solid as the deduction itself.

Özet İngilizce :

İnsanın düşünüp şeyler hakkında bilgi ortaya koyarken kullandığı iki yöntem vardır: tümdengelim ile tümevarım. Bunlardan ilki tümel bilinirlerden yola çıkarak bilinmeyen bir şeyi bilinir hale getirir. İkincisi de bilinen tek tek şeylerden yola çıkarak yeni bir tümel bilgi ortaya koyar. Tümdengelimin bu özelliğinden dolayı daha “sağlam” bir uslamlama, çıkarım olduğu ileri sürülür. Tümevarımınsa gözlediklerinden hareketle, gözlemedikleri hakkında da bir öndeyiye vardığı, gözlemediklerinden birinin, dile getirdiği tümel deyişi her an yanlış çıkarabileceği, bu nedenle de tümevarımın “sağlam” bir uslamlama olmadığı ileri sürülür. İlkinin “sağlam”lığını sağlayan özellik, açıklanacak olanın, çıkarımın hareket ettiği tümel önermede zaten içeriliyor olması tümdengelime yöneltilen eleştirinin kaynağını oluşturur. Tümdengelim yeni bir bilgi vermez. Tümevarımınsa sonuç olarak dile getirdiği tümel önerme yeni bir bilgi dile getirmektedir. Bunlara dayanılarak da bilimin tek yönteminin ya tümdengelim ya da tümevarım olması gerektiği savunulur. Oysa insan düşünürken bu iki yöntemi de kullanmak zorundadır. İkisinden birini diğerine üstün kılan hiçbir özellik yoktur. Üstelik tümevarımın hakkında uslamlamada bulunduğu nesnenin varlık çeşidi hesaba katıldığında, kimi nesneler sözkonusu olduğunda, en az tümdengelim kadar sağlam olduğu görülecektir.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :