Makale özeti ve diğer detaylar.
Lisans ve aynı zamanda Lisansüstü Felsefe öğrencilerinin, genellikle, seçtikleri alanın tarihi hakkında, en azından birkaç saat ders almaları gerekmektedir, -sözgelimi bir Platon ve Aristoteles, rasyonalizm veya ampirizm, Kant veya Alman İdealizmi dersi. Bu ders gereklilikleri, felsefenin sıklıkla, bir dünya görüşü (weltanschauung) seçebileceği "sistemler" ya da kapsamlı doktrinler koleksiyonu olarak değerlendirildiği, eski ve aydınlanmamış devirlerden külfetli bir hatıra olarak görülmektedir. Fakat 20.yüzyıl Analitik felsefesi, kendisini ya bilimin bir şubesi, ya da bilimler konseptini veya sıradan dilin gerçeğini araştıran bir tür ikinci düzeyde bir disiplin görerek kendisini mümkün olduğu kadar bilimlerle benzeştirmeye eğilimlidir. Bu yüzyılın ilk yarısında, analitik filozoflar, saçma olarak isimlendirdikleri metafizik'i ve daha çok ya da daha az muazzam karışıklıkların bir koleksiyonu olarak Felsefe Tarihi'ni tereddüt etmeden bir kenara koyarlar. Bu tür bir davranışın yapılmasıyla, hevesli bir filozofun, zamanını neden erken ve konunun modası geçmiş versiyonlarına harcaması gerektiği bir sır olarak kalması şaşırtıcı değildir. Yine de fizik veya kimya, biyoloji veya astronomi öğrencileri, ilgili bilimlerin tarihi hakkında bir şey bilmeksizin mükemmel bir şekilde iyi yapabilirler ve bilim tarihinin üniversitelerde kendi ayrı bölümü vardır.