Mekanistik Kartezyen dünya görüşü bütün bilimler ve Batılı düşünme tarzının geneli üzerinde güçlü bir etki yapmıştır. Karmaşık fenomenleri temel yapı taşlarına indirgeme ve mekanizmalara karşılıklı etkileri açısından bakma yöntemi, çoğunlukla bilimsel yöntemin kendisiyle özdeşleştirilmiştir. İndirgemeci bilim üzerindeki bu ezici vurgunun bir sonucu olarak Batı kültürü devamlı surette parçalara bölünür hale gelmiş ve temelden sağlıksız teknolojiler, kurumlar ve hayat tarzları üretmiştir. İki buçuk yüzyıldır fizikçiler, klasik fizik olarak bilinen, dünyaya mekanistik bakışın kavramsal çatısını geliştirip işlediler. Onların düşünceleri bir yandan I. Newton’un matematiksel kuramına, bir yandan R. Descartes’in felsefesine ve öte yandan da bu ikisini onyedinci, onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda hüküm süren gerçekliğin genel kavranışıyla uygun düşer tarzda geliştiren F. Bacon’ın ortaya koyduğu bilimsel metodolojiye dayalıydı. Madde bütün varlıkların temel ilkesiydi ve maddi dünya, kocaman bir makine içine yerleştirilmiş birbirinden kopuk nesneler yığını şeklinde anlaşılırdı. Kozmik makine, tıpkı insan-yapısı makinalar gibi ilksel parçacıklardan ibaret görülürdü.