Makale özeti ve diğer detaylar.
Üçüncü dünya devrimlerinin öncüsü olarak nitelendirilen Sultan Galiyev, sosyalist düşünce içerisinde özgün bir yere sahiptir. Galiyev’in bu özgünlüğü, döneminin dünya koşullarını çözümlemede kullandığı kuramının ve dünya sosyalist devrimini gerçekleştirmede benimsediği stratejisinin, Batılı ve Rus Marksistlerden farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Dünyaya sömürge konumunda bulunan bir Doğu toplumundan bakan Galiyev, Marksistlerin kuramının temelinde yer alan sınıf çelişkisi olgusunu, uluslararası alana taşıyarak, temel çelişkinin sömüren ve sömürülen uluslar arasında yaşandığını savunmuştur. Stratejik açıdan ise, Batılı ve Rus Marksistler dünya sosyalist devrimine giden yolda, Batı’nın gelişkin bir proletaryaya sahip ileri derecede kapitalistleşmiş ülkelerine öncelik verirken, Galiyev sömürge durumundaki Doğu ülkelerine öncelik veren bir stratejiyi benimsemiştir. Bu doğrultuda da Marksizm’deki “proletarya diktatörlüğü” kavramı yerine “sömürge ve yarı sömürgelerin metropoller üzerindeki diktatörlüğü” düşüncesini geliştirmiş, kurguladığı “sömürgeler enternasyonali” ne giden yolda öncelikle bir “Turan Sosyalist Federe Devleti”nin kurulması gerektiğini savunmuştur
Sultan Galiev also known as “The Father of Third World Revolution” is unique to socialist philosophy. This individuality arises from the facts that his theory to resolve the global conditions of that period and the strategy adopted in the World Socialist Revolution are different from Western and Russian Marxists. Considering the World from an Eastern society, a colony, Galiev by referring to the class conflict which establishes the core of Marxists’ theory in the international area asserts that the basic conflict exists between the exploiter and the colonial nations. Strategically Western and Russian Marxists primarily attach significance upon the advanced level capitalized Western countries which have a developed Proletariat class, nevertheless, Galiev adopts a strategy that is primarily focused upon the Eastern countries. Compatible with this, Galiev introduces “the dictatorship of colonies and semi colonies upon the metropolitan nations” rather than “the concept of proletarian dictatorship” of Marxism and argues that a “Federated Socialist States of Turan (Turkish Reunification)” is essential to be established on the way to the “internationalism of colonial nations”.