Makale özeti ve diğer detaylar.
İsçi ile isveren arasındaki is iliskisi belirli olgu ve nedenlere bağlı olarak sona erebilir. Bu sona erme bir fesih islemi ile olabileceği gibi, fesih söz konusu olmaksızın, açıkçası fesih dısı bir nedenle de gerçeklesebilir. Bilindiği gibi, is sözlesmesini fesih islemi olmaksızın sona erdiren yollardan biri de "ikale"dir. İkale sözlesmesi kanunda açıkça düzenlenmis değildir. Bu olanak gerek öğreti tarafından ve gerekse yargı kararları ile "sözlesme özgürlüğü" çerçevesinde kabul edilmektedir. Dayanağını Anayasadan alan sözlesme özgürlüğü ilkesi (AY. m. 48; BK. m. 19/1) taraflara sözlesme yapma, bunun içeriğini belirleme ve sözlesmeyi sona erdirme yetkilerini verir. Bu bakımdan, is sözlesmesi de -ister belirli süreli, isterse belirsiz süreli olsun- isçi ile isverenin anlasması üzerine sona erdirilebilir. İs sözlesmesinin sona erdirilmesine iliskin bu anlasmaya (sözlesmeye), uygulamada "ikale" denilmektedir1. Yargıtay bunun için "bozma sözlesmesi" terimini de kullanmaktadır.