Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Kadın / Woman 2000

Yıl 2006 , Cilt 7 , Sayı 2

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Surname of the married woman: a comparative analysis of the turkish, german and switzerland civil code where the surname of the married woman is regulated

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Çankaya Üniversitesi 1
Görüntülenme :
791
DOI :
Özet Türkçe :

As per Article 187 of the Turkish Civil Code where the surname of the married woman is regulated, the woman takes the surname of the husband with marriage; however, with the application of the woman to the marriage official or afterwards, to the births registry office, she can also use her own surname as preceding her husband’s surname. This regulation related with the surname of the women is against the 10th article of the Constitution which states that men and women have equal rights. Since in marriage, it is obligatory to use a common surname and this common surname is the surname of the man according to article 187. Such an arrangement does not ensure the equality among the spouses in regards to the surname issue as it should have. As not leaving the selection of the marital surname to the free wills of the spouses that have equal rights, shall result in the limiting the identity right of the woman on her surname and thus the intervention to the right of the women to protect and develop her material and moral existence; this is also against article 17 of the Constitution. Although at the Ünal Tekeli-Turkey case, the European Court of Human Rights has concluded that the married woman can use her maiden surname alone, the amendment supposed to have made at the Civil Code in this regard has not been made yet. The arrangement at article 160 of the Swiss Civil Code regarding the surname of the married women only provides for the man to perpetuate his name as the family name and thus prevents the women surname to become the family name. Whereas the arrangement at the German Civil Code does conform to the principle of the spouses possessing equal rights, it does not agree with the unity of the family surname. Accordingly, the spouses can select either of the woman’s or man’s surnames as the common surname. If the spouses have not determined a common surname, then both can go on to bear their former surnames (BGB, § 1355). As a result, by considering both the principle of possessing equal rights without gender discrimination and the principle of unity of the family surname, necessary amendments need to be made at the Turkish Civil Code concerning the surname of the married woman.

Özet İngilizce :

Evli kadının soyadının düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak kadın evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı başvuru ile kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir. Kadının soyadına ilişkin bu düzenleme, Anayasa’nın kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu düzenleyen 10. maddesine aykırıdır. Zira evlilikte ortak soyadı kullanmak zorunlu olup, bu ortak soyadı madde 187’ye göre erkeğin soyadıdır. Bu itibarla bu düzenleme, soyadı konusunda eşler arasındaki eşitliği gerektiği gibi sağlayamamaktadır. Evlilik soyadının seçiminin, eşit haklara sahip bireyler olan eşlerin özgür iradelerine bırakılmaması, kadının soyadı üzerindeki kişilik hakkının sınırlanması ve bu yolla kadının maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına müdahale edilmesi sonucunu doğuracağından Anayasa’nın 17. maddesine de aykırıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ünal Tekeli- Türkiye davasında, evli kadının kızlık soyadını tek başına kullanabileceğine hükmetmiş olmasına rağmen, Medeni Kanun’nda bu yönde yapılması gereken değişiklik henüz yapılmamıştır. İsviçre Medeni Kanunu’nun evli kadının soyadına ilişkin 160’ıncı maddesinde yer alan düzenleme, sadece erkeğe kendi adını aile adı olarak sürdürebilme imkânı vermek suretiyle kadının soyadının aile adı olmasına engel olmaktadır. Alman Medeni Kanunu’ndaki düzenleme ise, eşlerin eşit haklara sahip olması ilkesine uygun düşmekle birlikte, aile soyadının birliği prensibi ile bağdaşmamaktadır. Buna göre, eşler, kadın veya erkeğin soyadından istediklerini ortak soyadı olarak seçebilirler. Eğer eşler ortak bir soyadı belirlememişlerse her ikisi de önceki soyadını taşımaya devam edebilirler (BGB, § 1355). Sonuç olarak gerek cinsiyet ayrımı olmaksızın eşit haklara sahip olma ilkesi, gerek aile soyadının birliği prensibi göz önünde bulundurularak, Türk Medeni Kanunu’nda evli kadının soyadına ilişkin gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :