Makale özeti ve diğer detaylar.
This article examines the current status of Turkish women from a relational psychoanalytic perspective. Statistics indicate that Turkish women have been historically oppressed and discriminated by the Turkish men. The patriarchal nature of the society is a major reason that have led to perpetuation of physical, sexual, and emotional abuse of the Turkish women, especially in the rural areas. Even though the regulations and recent laws ameliorated the discrepancy between the rights of Turkish women and men, the findings of practical applications of these laws suggest that changes in the legal system are not truly internalized by the society. Women are still subjected to various forms of oppression, including objectification. In addition, working women aspire to be superwomen as they attempt to excel at multitasking at work, home, and relationships, which often has an overwhelming effect on women. It appears that both traditional and urban women receive double messages at home, relationships, and work and suffer in multiple domains of life. Clinical cases discussed in this paper help to illustrate the psychological difficulties, such as depression, anxiety, and eating disorders, Turkish women experience due to the patriarchal nature of the society. Implications and recommendations that would potentially have a positive impact on elevating the status of Turkish women were discussed.
Bu makale Türk kadınlarının toplumdaki güncel yerini ilişkisel psikoanalitik açıdan incelemektedir. İstatistiklerden anlaşılacağı üzere, Türk kadınları, erkekler ve toplum tarafından uzun yıllar boyunca fiziksel, cinsel ve duygusal anlamda baskı altında tutulmuş ve şiddet görmüşlerdir. Ataerkil Türk toplumunda kadının yerini korumak amacıyla yasalarda olumlu değişiklikler yapılsa da, bu değişikliklerin günlük hayatta ne kadar uygulandığı ve bireyler tarafından ne kadar içselleştirildiği büyük bir soru işaretidir. Günümüzde geleneksel Türk kadını tarihsel olarak süregelen baskının altında ezilmeye devam etmektedir. Orta sınıf ve çalışan modern kadınlar ise iş hayatı, aile, ve ilişkilerin dengeli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde yaşanan sorunlar ve süper kadın idealinin yarattığı baskı altında ezilmektedir. Kadının nesneleştirilmesi ise yaşanan sorunlardan bir başkasıdır. Dolayısıyla Türk toplumunda hem geleneksel hem de modern kadınlar evde ve işyerinde çifte mesajlar almakta ve sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu makalede belirtilen klinik vakalar ataerkil toplum yapısına bağlı olarak Türk kadınının yaşadığı güncel sorunları ve bu sorunların yol açtığı depresyon, endişe ve yeme bozuklukları gibi psikolojik sıkıntıları betimlemeye yardımcı olmaktadır. Makale bu sorunları, etkilerini, ve Türk kadınının toplumdaki statüsünü yükseltmeye yardımcı olabilecek önerileri tartışmıştır.