Makale özeti ve diğer detaylar.
Mark Twain XIX yüzyıl Amerika edebiyyatına miras bıraktığı çocuk romanları serisi ile ünlüdür. Yazarın “Tom Sawyer’in maceraları” romanının devamı olan “Huckleberry Finn’in maceraları” romanı çocuk edebiyatı klassikleri serisinde yer alan önemli yaptlardan biridir. İlk bakışta basit bir çocuk serüveni izlenimi bırakan bu roman, aslında Amerikadaki kölelik döneminde yaşanan olayları gözler önüne seriyor ve siyahi kölelerin yaşadığı sıkıntılı hayatı, yüzleştikleri haksızlıkları okuyucuya aktarıyor. Romanda, kölelerin şahsi mal gibi kullanılmaları, bir eşya gibi satılarak eş ve çocuklarından ayrılmak zorunda kalmaları, fakat tüm bunlara rağmen, dostluk, sadakat ve fedakarlık gibi insani duygularını kaybetmemeleri vurgulanıyor.
Mark Twain is famous for his children novels series left as an inheritance for XIX century American literature. “The Adventures of Huckleberry Finn” as a novel of the series beginning with “The Adventures of Tom Sawyer” is one of the important works of children literary classics. Though the novel leaves impression of being a simple child adventure at first sight, it actually describes the hard life of black slaves and the injustice they had to face in the period of slavery in America. Despite of the use of the slaves as personal property and separation of the family members as a result of the slave trade, the preservation of humane feelings such as friendship, loyalty and altruism in the slave community is highlighted in the novel.