Bu makalenin amacı, edebi metinlerin sunduğu sosyolojik imkândan yararlanmak ve Sultan Hamid Düşerken romanını İkinci Meşrutiyet döneminde yaşanan toplumsal ve siyasal değişim açısından incelemektir. İkinci Meşrutiyet, siyasi alanda olduğu kadar toplumsal yaşamda da meydana getirdiği değişimler açısından Türk toplumunun dönüm noktalarından biridir. Sultan’ın kutsal iradesinin çözülmesiyle birlikte bireylerin siyasal ve toplumsal yaşamdaki etkinlikleri ve hareketlilikleri artmıştır. Nahid Sırrı Örik’in romanda kullandığı gerçekçi yaklaşım, söz konusu değişimi bireylerin somut yaşamında yeniden üreterek toplumda belirmeye başlayan yeni insan tipinin anlaşılması yönünde imkânlar sunmaktadır. Bu insan tipi, yükselme olanaklarının herkese açık olduğu, ilişkilerin fayda ve zarar hesabına