Makale özeti ve diğer detaylar.
Kaynaklarda Nâilî-i Cedîd olarak geçen Manastırlı Hoca Nâilî Sâlih Efendi (1823–1876), Klâsik Edebiyatın son devrinde yetişmiş bir şâirdir. Encümen-i ġuarâya mensup oluşu ona ayrı bir değer kazandırmaktadır. ġâirin biri Divan ve diğeri Kenz-i Nasâyih olmak üzere iki eseri vardır. Kenz-i Nasâyih, Ferîddüddîn Attâr'ın Pend-nâmesine yazılmış manzum bir şerhtir. ġârih, eserini Mısır'da yazmıştır. Eser, her bir Farsça beytin beş Türkçe beyit ile şerh edilmesi esasına dayanır. 901 adet Farsça beytin bulunduğu Pend-nâme 4505 adet Türkçe beyit ile şerh edilmiştir. Eser 1875 yılında telif edilmiş olup iki yıl sonra yani 1877 yılında Bulak Matbaası'nda basılmıştır. Bu makalede Kenz-i Nasâyih'i ilim âlemine tanıtmaya çalıştık.
Manastırlı Hoca Nâilî Salih Efendi (1823-1876), who is known as Nâilî-i Cedîd in many references, was a poet who had lived in the last period of Classical Literature. He had become more valuable due to his membership of Encümen-i ġuarâ. He has two pieces which are named Divan and Kenz-i Nasâyih. Kenz-i Nasâyih which is a verse commentary, was written to explanate Feriddüdin Attâr's Pend-nâme. Kenz-i Nasâyih was written in Egypt and printed in Bulak printing house. This piece is based on explanating each Persian verse with 5 Turkish verse. Pend-nâme which contains 901 Persian verses is explanated with 4505 Turkish verses. This piece was written in 1875 and two years later, in 1877, printed in Bulak printing house. In this article, we introduce the Kenz-i Nasâyih to the scientific community.