Makale özeti ve diğer detaylar.
Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlıca devrelerinde yaygın olarak görülen anuŋiçün cümleler arasında geriye doğru bir referans yönü ile sebep sonuç ilişkileri kuran bir zarf bağlaçtır. Yerine göre cümleler arasında amaç, niyet, maksat fikirleri de tesis edebilir. Kendisine ki/kim ilavesi ile gerçek bir bağlaç haline gelir. Bu durumda (anuŋiçün ki/kim) referans yönü artık geriye değil, ileriye yöneliktir, yani sebep olarak kendinden sonraki cümleye işaret eder. Bağlaç olan anuŋiçün ki/kim genellikle iki cümle arasındaki sınır pozisyonunda bulunur. Bağlacın muhtevasındaki ki/kim unsuru bazen hazf edilebilir. Bu şekli ile zarf bağlaca benzediği (anuŋiçün) için yanlış yorumlamalara da sebebiyet verebilir. Nadir olmakla birlikte sınırdan önceki pozisyonda da (öncü bağlaç olarak) görülebilir.
One of the popular conjunctional adverbs of the Old-Ottoman and Ottoman Turkish is anuŋiçün which connects the sentences with an idea of causality in an anaphoric way. Sometimes it can have also a inferential meaning. By means of ki/kim the conjunctional adverb becomes a real conjunction. In this case the conjunction works in a cataphoric way. The conjunction is used usually in a terminal position. The ki/kim element can be deleted sometimes. In this case it can cause misunderstandings, because there are no differences between conjunctional adverb and conjunction. Rarely the conjunction can be used also in the preterminal position.