Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal dışlanmayı kavram olarak anlamaya çalışmak son derece karmaşık bir süreci beraberinde getirmektedir. İlgili literatürden de anlaşılacağı üzere, kavram pek çok kuramcı tarafından farklı şekillerde ele alınmıştır. Konuyu kültürel bir süreç olarak değerlendirenler olduğu gibi, ekonomik süreçlerle ilgili bir olgu olarak görenler de vardır. Bu çalışmada da sosyal dışlanmanın tarihsel süreçte yoksulluk tartışmalarının neresinde durduğu, küresel kapitalizmin hız kazanmasıyla birlikte kavramın ne ölçüde görünür hale geldiği tartışılmaktadır. Sosyal dışlanmanın farklı bakış açılarından nasıl değerlendirildiği açıklandıktan sonra, olgunun neoliberal politikaların hız kazandığı bir dönemde tartışılmasının nedensel boyutları üzerinde durulmuştur. Sonuçta sosyal dışlanma, belirtildiği gibi, küresel kapitalizm dönemine özgü bir kavramdır. Eşitsizliği ortaya çıkaran altyapısal nedenler değişmemiştir. Sadece, sistemin ortaya çıkardığı yoksunluklar daha geniş kesimleri, çok boyutlu olarak etkilemektedir.
Understanding the concept of social exclusion is a complicated process. The concept is discussed in different ways by many theorists. Some of them evaluate the subject as a cultural process, and the others as a economic process. In this study social exclusion discussed with poverty and global capitalism. It is explained that how social exclusion was evaluated by different point of views and causal dimensions of the fact was discussed in the era which neoliberal politics were so active. Social exclusion is a concept which is nearly related with global capitalism. Infrastructural reasons which appeared inequalities are not changed. Exclusively, the deprivation process has been multilevel affected by wider sections.