Makale özeti ve diğer detaylar.
Aydınlanma döneminin ürünü olan ideolojiler, dünyayı anlamlandırma ve bireylere kimlik kazandırma aracı olarak 19. ve 20 yüzyılın toplumsal, iktisadi ve siyasal örgütlenme biçimlerini belirlemişlerdir. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Batılı, sanayileşmiş toplumların hem üretim biçimlerinde hem de buna paralel olarak epistemolojik düzleminde yaşanan değişim ideolojilerin de anlamında önemli bir dönüşüme neden olmuştur. Bu yazıda, küreselleşme ve post-modernizmin, ideolojilerin hem içerik hem de pratikte algılanış biçimlerinde ne gibi bir dönüşüme neden olduğu ele alınacaktır.
Ideologies as the output of the age of Enlightenment which has played a functional role in relation to economic, social and political formation of western societies especially during 19th and first half of 20th centuries have two basic functions: establishing identities, and explaining and construing the world. As from the mid-20th century some fundamental changes which took place in the mode of production as well as in the modern epistemological perspective have transformed the meaning of ideology in post-industrial societies. This paper deals with the transformation of ideologies with regard to its content and appearance, in the age of globalization and post-modernism.