Makale özeti ve diğer detaylar.
Yeni yoksulluk olarak kavramsallaştırılan süreçle birlikte Türkiye'de kent yoksulluğu süreklilik taşımaya başlamış ve yeni yoksullar yoksulluğun yarattığı yoksunlukla birlikte toplumsal süreçten dışlanmıştır. Çalışmada, Türkiye'de kent yoksulluğu bağlamında atık toplayıcıların yaşadıkları sorunlar, kendi deneyimleme biçimlerinden hareketle ele alınmış ve geri dönüşüm işçileri tarafından çıkarılan Katık dergisi, yoksulluk ve temsil ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Çalışmada yoksulluk, somut kriterleri referans alan ve asgari temel ihtiyaçlara ulaşılabilirlikle ölçülen salt ekonomik bir yaklaşımla değil; toplumsal, kültürel, mekânsal, siyasal dışlanmışlıkları da kapsayan daha geniş bir bağlamda ele alınmıştır. Ana akım medyada yoksulluk, genellikle suçluluk ve suçla özdeşleştirilerek, toplumsal ve politik bağlamından kopartılarak, bireysel bir soruna indirgenerek ve/veya sadece niceliksel ölçütler kullanılarak sunulur ve temsil edilir. Geri dönüşüm işçileri tarafından çıkarılan Katık dergisi aracılığıyla yoksul madunlar, seslerine kamusallık kazandırır ve kendi kendilerini temsil edebilme imkânına kavuşur. Ancak madunun kendini temsil etmesi durumu sorunsuz bir süreç değildir. Çalışmada temsilin imkânı ve imkânsızlığı arasındaki gerilimli ilişkiye işaret edilmiştir.
The representation of poverty to be established with the external gaze is one of the main problems of the studies on poverty and representation. Along with the time course of the conceptualization of new-poverty, urban poverty has become permanent in Turkey. In this process, due to their deprivation which is caused by poverty and seems to be perceived as deficiency, new poor are excluded from society. The aim of the present study is to examine the problems of the scavengers established upon the way they experience these problems and to analyze the magazine named Katık which is prepared by scavengers in terms of the relation of poverty and representation. In this study poverty is searched by the means of social, cultural, enviromental and political exclusion. It is not seen just as an economical approach that's based on concrete criteria and evaluated by attaining the essential needs. Mainstream media relates poverty to crime, disregarding the context sees the problem as an individualistic matter and/or presents it only quantitatively. In the magazine, Scavengers' problems, association struggles, life stories, letters and poems written by them are published. Through the magazine, scavengers who are deprived of the representation right challenge their invisibility. The importance of the magazine is that it allows poor subalterns talking of themselves and it is an area that they are represented by themselves. In this way they reach out to public and find the opportunity to represent themselves. But the representation is not unproblematic. In the study the conflicts ot the relationship between possibility and impossibility of representation are indicated.