Makale özeti ve diğer detaylar.
This article analyzes movies shot by German-Turkish directors that feature wedding-theme and have transnational qualities. This study is built upon the assumption that the wedding ritual is one of the most prominent examples of keeping alive the local culture. Germany, which is the problematic of this study, witnesses the identity crises of a new German generation with Turkish origins that had begun with Turkish workers refusing to return home and instead settling down where they had gone, temporarily at first, for work. The second and third generations who live in Germany and differ from previous generations and their problems now live with two identities in the place of one and also keep in touch with Turkey. Movies that discuss the transformation and marriage problems of sons and daughters of the workers who are stuck between tradition and modernity make up the focus of this article. Movies featuring weddings were included in the range of movies chosen for the study. Movies analyzed are shot in Germany and Turkey and the characters especially represent both countries. Thus, within the conceptual frame of this study, instead of definitions such as immigrant cinema or diasporic cinema, the term ‘transnational cinema’ is more explanatory. Movies by German-Turkish directors bear these transnational properties and the wedding theme analyzed here is one such property.
Bu makale, Türk-Alman yönetmenleri tarafından yapılan, ulus ötesi film özellikleri taşıyan düğün temalı filmleri konu alan bir inceleme çalışmasıdır. Çalışma, düğün ritüelinin yerel kültürü canlı tutmanın en seçkin örneklerinden biri olduğu gerçeğinin sorgusu üzerine inşa edilmiştir. Makalenin inceleme sorunsalını oluşturan Almanya Türk işçilerinin, geçici olarak çalışmak için gittiği ve geri dönüş yapmayarak yerleşik hayata geçmeleriyle başlayan, yeni bir Türk asıllı Alman genç kuşağının, kimlik sorunlarına tanıklık etmektedir. Almanya’da yaşayan, kendilerinden önceki kuşaktan ve onların sorunsallarından farklılaşan ikinci ve üçüncü kuşak, artık iki farklı kimliği tek bir kimlikte yaşamakta ve Türkiye ile iletişim halinde bulunmaktadırlar. Geleneksel kültür ve modernite kavramları arasında kalan işçi çocuklarının dönüşümü ve evliliklerindeki sorunların sergilendiği filmler incelemenin konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada seçilen film örneklemine düğün özellikleri içeren filmler dâhil edilmiştir. İncelenen filmler Almanya’da ve Türkiye’de çekilmiş ve karakterlerin her iki ülkeyi temsil etmesine dikkat edilmiştir. Böylece bu çalışmanın kavramsal çerçevesi kapsamında, göçmen sinema, diasporik sinema gibi tanımlamaların yerine, ulus ötesi sinema kavramı açıklayıcı olmaktadır. Türk-Alman yönetmenlerin yaptığı filmler bu ulus ötesi özellikleri taşımaktadır ve incelenen düğün teması bunlardan biridir.