Makale özeti ve diğer detaylar.
Türkiye'de sinema ile ilgili kuramsal çalışmalar değerlendirildiğinde 20. yüzyılın en büyük dü-şünürlerinden biri olan Deleuze'ün sinema ile ilgili kavramsal bakış açısının bugün yeterince tartışılmamış olduğu görülmektedir. Bu nedenle Deleuze'ün sinematografik kavramlarına genel bir bakış sunacak olan çalışma aynı zamanda bir giriş niteliği de taşımaktadır. Deleuze sinemayı bir yaratma eylemi olarak ele almakta ve bu bağlamda sinemanın düşünce ile bağını kurmakta-dır. Felsefenin kavram yaratma amacıyla örtüşen bir şekilde sinema, imge ve hareketle düşünce, duygu ve eylem üretmektedir. Bu yaklaşımıyla Deleuze, kaostan bir düzen çıkarma hususunda sinemaya özel bir önem vermektedir. Bu bağlamda makale, Deleuze'ün 'hareket-imge' ve 'za-man-imge' kavramları etrafında geliştirilecektir. Literatür tarama ve içerik analizi yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada tartışmanın ana ekseni, hareket-imge ve zaman-imge arasındaki ilişkiyi okuyabilme üzerine inşa edilecektir. Sinematografik düşünebilme, iletişimin enformas-yon ya da eğlence ile ilgili yönünü aşarak, yaratma eyleminin ve başka bir şeyin nasıl mümkün olabileceği ile ilgili tartışmaya katkı yapmaktadır. Sinematografik düşünebilme, bir yandan veri-li unsurlarla birlikte hareket ederken aynı anda bu verili unsurların nasıl da aşılabileceğine odaklanmaktadır. Bu yönüyle sinematografik düşünebilme, kendisini süreçler içinde sürekli ola-rak yeniden inşa eden, yeniden üreten bir zihniyeti sergilemektedir.
If one considers the theoretical works on cinema in Turkey, it is possible to assert that the con-ceptual approach of Deleuze, who is one of the prominent thinkers of the 20th century, with re-gards to cinema has not considerably been discussed. Instead of praising this theoretical ap-proach, with the aim of becoming an introductory piece, this paper will present a general outline of the major cinematographic concepts of Deleuze. Deleuze considers cinema as an act of crea-tion and in this context he constructs the link between cinema and thought. Following the commensurable relation of philosophy, which functions by creating concepts, with cinema, which produces thoughts, affects and actions, Deleuze gives particular importance to cinema about it's function of creating an order out of chaos. In this context, this paper will be developed around the concepts of 'the movement-image' and 'the time-image'. In the research, which uses the method of literature review and content analysis, the fundamental axis of the discussion will be constructed on the ability of reading the relation of the movement-image and the time-image. Thinking cinematographically transcends the aspects of information and entertainment in communication. In this way, it contributes to the discussion about the act of creativity and it asks how difference can be possible. While cinematographic thought acts together with prede-termined and given elements, it is also an evidence of how they can be transcended. From this perspective, thinking cinematographically presents the mentality of reconstructing and repro-ducing constantly in processes.