Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal sorumluluk anlayışı, sürdürülebilir gelişimin ve kalkınmanın destekleyicisi, topluma ilişkin duyarlılığın bir göstergesi; bu alanda yapılan uygulamalar ise, bu duyarlılığın somut hale getirilmesidir. Çevre, sağlık, eğitim gibi konuların temel alınarak toplumsal yararın merkeze yerleştirildiği bu uygulamalarla, ele alınan konuya ilişkin kamusal bilincin harekete geçirilmesi ve duyarlılığın artırılması amaçlanır. Bu amaca hizmet ederek evrende bir rolü ve sorumluğu olduğunu duyumsayan kurumlar, toplumsal yararı gözetmeleri ve yaşam kalitesinin artırılmasında pay sahibi olabilmeleriyle kendilerine bir artı değer yükler. Yaşanılabilir bir atmosferin oluşturulmasına katkıda bulunma amacının içselleştirilmesi, diğer bireylerden kopuk ve soyutlanmış bir ilişkinin toplumsal doyumu engellediği gerçeğini açığa vurur. Sosyal sorumluluk anlayışı, söz konusu gerçeğin zihinlerde konumlandırılmasına yardımcı olur. Bu anlayıştan hareketle çalışmamızda, sosyal sorumluluk kampanyalarının sağlık iletişimi konusunda bireysel farkındalığı yaratma etkisi, "planlı davranış kuramı" çerçevesinde incelenmiştir. Araştırma kapsamında, "Kalbini Sev Kırmızı Giy" kampanyası dolayısıyla Sağlık Gönüllüleri Türkiye tarafından verilen "Sosyal Sorumluluklarını En İyi Yerine Getiren Sivil Toplum Kuruluşu" ödülüne (2009) layık görülen Türk Kardiyoloji Derneği'nin bu kampanyası ele alınmıştır. Söz konusu kampanyanın bireylerde farkındalık ve davranış değişikliği yaratma etkisi İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi gören öğrenciler üzerinde gerçekleştirilen bir anket çalışmasıyla değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, katılımcıların kampanyadan yüksek oranda haberdar olsalar dahi, kampanyanın bireylerin kırmızı renk giyip kalp sağlığının öneminin herkese gösterilmesine yönelik çağrıyı yerine getirmesini sağlamada yetersiz kaldığı; kampanyanın kalp sağlığının korunmasına yönelik önerilerinin, katılımcıların düşük bir yüzdesinin hayatlarında değişikliğe neden olduğu saptanmıştır.
The concept of social responsibility supports the idea of sustainable progress and development, is the indication of social sensivity and the applications made in this field is to reinforce the sensitivity surrounding the notion. The aim of these applications, which are based on issues such as, environment, health, education and putting social utility at the core. Its other aims are to raise public awareness about the subject in hand and to raise sensitivity of the subject. The corporations which serve this purpose feel they have a responsibility. They feel it is down to themselves to attach importance to the idea of social utility and to have a part in boosting the quality of life. Internalising the aim of contribution to the creation of habitable atmosphere discloses the reality that disunity with other individuals and an isolated relationship, hinders social satisfaction. The concept of social responsibility helps to focus on the reality. From this point of view the influence of social responsibility relies on creating an individual awareness which has been examined within the framework of "The Theory of Planned Behavior" in this study. As part of the research, the campaign which the Turkish Society of Cardiology's campaign called "Love your heart wear red" was deemed worthy of the award "The Best NGO in Fullfilling its Responsibilities" in the year 2009. The influence of this campaign in creating awareness and behavioral change in individuals has been evaluated by a questionnaire that was handed out to the bachelor students of the Communication Faculty at Istanbul University. Results of the research shows that even if participants of research know about campaign in a high level, the campaign is not enough effective to show the importance of health of heart by wearing red dresses. Also it's shown that suggestion of the campaign about protection of heart condition did create a low level changing among campaign participants.