Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışma, postmarxizmin alternatif bir demokrasi projesi olarak kabul edilen ve çoğulculuk anlayışını ön plana çıkaran radikal demokrasinin, iletişim dünyasıyla ilişkisini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Farklı olma hakkı gibi haklarının da sorgulayıcısı haline gelen birey ile düzenin koruyucusu devlet arasındaki optimum dengenin sağlayıcısı kabul edilen iletişim ka-nalları, çağımızda büyük önem taşımaktadır. Çünkü, gerçek demokrasi, siyasetin rasyonel mü-zakere ve iletişim üzerinden gerçekleşebileceği ön kabulüne dayanmaktadır. Bunun açık anlamı, halk-devlet ilişkisinde ideal bir iletişim durumunun olmadığı koşullarda, gerçek bir demokrasi-den söz edilemeyeceğidir. Demokrasinin yetersizliği iddialarının giderilmesi ancak iletişimsel süreçlerle, halkın, karar mekânizmalarına katılmasıyla mümkündür. Medya da, -en önemli özel-liği 'kamusal meşruiyete haiz yönetim edimleri' olan- demokratik yönetimlerin halklarının, söz konusu meşruiyeti sağlamak için, erişim ve etki gücünden yararlanmaları gereken temel kay-naktır. Özellikle 'yeni medya edimleri', toplumsalın, zamana ve mekâna ilişkin sınırlarını aşa-rak, 'radikal demokrasi' kavramını bir kez daha gündeme taşımış; birey-devlet ilişkisi bağlamın-da, demokrasi kuramlarını ve diyalojik yeterliliklerini sorgulama nesnesi haline getirmiştir. Wikileaks adlı yeni medya mecrasının tüm dünyada ses getiren yayınları bunun en somut ör-neğidir. Çalışmamız, bu yayınlar ve ardından gelen müdahalelerin, devletler ve halklar tarafın-dan nasıl algılandığına illişkin bilgilerin ortaya konulması ve süreç ve sonuçları bağlamında yorumlanmasını yöntem olarak benimsemiştir. Çünkü bu süreç bize, yeni medyanın ve dolayı-sıyla rasyonel müzakere ve iletişim kanallarına muhtaç olan demokratik siyasetin -müdahaleler nedeniyle parlak görünmeyen- geleceği ve yeni medyayla ilişkiselliği konusunda, önemli ipuçla-rı sunmaktadır. Bu bağlamda, bir yeni medya örneği olarak Wikileaks'in yarattığı güncel etki ve gelişmelerin incelendiği çalışmamızda, medya ve literatür taraması ile hermeneutik (yorumsamacı) değerlendirme, yöntem olarak belirlenmiştir. Çalışma sonunda, Wikileaks'e iliş-kin gelişmelerin, Batı dünyasının yeni medyaya yönelik müdahalelerini meşrulaştıracak bir sü-recin de başlangıcı olma ihtimalinin kaçınılmazlığına ulaşılacağı öngörülmektedir.
This study has been prepared with the purpose of putting forth radical democracy's relations with the world of communications, where radical democracy is considered as an alternative democracy project to post Marxism and which puts at the forefront the understanding of pluralism. As with the right to be different, the individual as well as becoming the interrogator of his rights and the communication channels considered as the provider of optimum balance between the individual and the state as the protector of order, gain importance in particular. Because genuine democracy rests on the presupposition that it can only be realized through rational discussion of politics and through communications. The unambiguous meaning of this is that under conditions where there is no ideal communication in the relations between citizens and the state, a genuine democracy cannot be said to take place. Removing the claims that democracy is insufficient can only take place with the participation in the decision mechanism of citizens through communicative processes. The most important characteristic of the media is that, while democratic administrations 'possess administrative performances of public legitimacy' and in order to provide the said legitimacy, the media becomes the necessary basic source for citizens in accessing and benefiting from its power of influence. In particular, 'the performances of the new media' has gone beyond society's limits of time and location and has once again put the concept of 'radical democracy' on the agenda. In the context of the relations between the individual and the state, it has made it an investigative object of democratic theories and dialogical sufficiency. The revelations by the new media channel named Wikileaks that has resounded throughout the world is the most concrete example of this. This study has adopted as a method the information debated on how the said revelations and the interventions that followed were perceived by states and citizens. Since this process presents us important clues as to how the new media and thereby democratic politics (which doesn't look too bright due to interventions), which is in need of rational debate and channels of communication, will be in the future and its relationship with this new media will be explored. In this context, in our paper that has examined the effects of Wikileaks (as an example of optimum balance's most noncontroled new media example), media and literature analysis; hermeneutic evaluation has composed this paper's method. Possibility, this paper's conclusion will show us Wikileaks's process will be a beginning of West's intervention against new media.