Makale özeti ve diğer detaylar.
Latin Amerika'daki medya eğitiminde karşılaşılan belirgin sorunlardan biri, uçurumu daralt-mak ve en yoksul ailelerden gelen gençlerin kültürel ve teknolojik emtiaya daha eşit ve daha adil erişimini sağlamaktır. Önemsenecek boyutta engeller ve sorunlar olmasına rağmen, bunlarla yüzleşmenin ilk adımı medya eğitimini bir kamu politikası, bir devlet politikası olarak uygula-maktır. Şans eseri, her zaman, kitle iletişim araçlarını kullanan ve başkalarına analiz yapmayı, yorumlamayı ve onları yaratıcı bir biçimde kullanmayı öğreten öğretmenlerimiz olmuştur. Medya eğitimi, kamu politikasının bir parçası olduğunda, amaç, bireysel girişimlerin ötesine geçip, bu özel çabaları bir Devlet yükümlülüğü haline getirmektir. Bu büyük engelleri aşmanın ve 21. Yüzyıl'da, medya eğitiminin ortaya çıkardığı temel mücadeleleri gerçekleştirmenin tek yolu budur.
One of the specific challenges faced by media education in Latin America is to narrow the divide and promote more equitable, fairer access to cultural and technological commodities among young people from the poorest families. Although the obstacles are more than a few and the challenges are by no means negligible, the first step toward facing them is to insert media education as a public policy, as State policy. Fortunately, we have always had teachers who have used the media and taught others to analyze, interpret and use them creatively. The idea, when media education becomes part of public policy, is to move beyond individual initiatives and turn these private efforts into a State commitment. This is the only way to overcome the huge obstacles and materialize the major challenges posed by media education in the 21st century.