Makale özeti ve diğer detaylar.
Bir filmin yapısının mikro boyutlarını mizansen/mise‐en‐scene (sahneleme/filme alınmış olaylar) ve mizanşat/mise‐en‐shot (çekim/olayların filme alınış yöntemi) oluşturur. Diğer bir deyişle mizansen filmin öyküsü, mizanşat da filmin söylemidir. Filmde ne anlatılıyor sorusu mizansene yani öyküye yönelikken, nasıl anlatıldığı mizanşata yani filmsel söyleme yöneliktir. Sinema sanatının temelinde, mizansen ile mizanşat arasındaki etkileşim bulunur. Bu bağlamda Buckland'e (2003) göre mizanşat, sinema dilinin global anlaşılırlığında başat rol oynar. Buckland bu yargısını Rus yönetmen Eisentein'a müracaat ederek açıklar. Kırgız Film Stüdyosu'nun kuruluş tarihi 1941'den günümüze yaklaşık 150 uzun metrajlı anlatı filmi çekilmiştir. Bir yabancı sinema olarak bu filmlerin mizanşatlarının ayrıntılı bir analizi bize Buckland'in küresel anlaşılırlık yaklaşımına katkıda bulunmamıza yardım edebilir. Çalışmanın amacı, araştırma evrenini oluşturan filmlerin özellikle uzun çekimlerinin, alan derinlikli görüntülerinin ve devamlılık kurgularının bir yabancı olarak bize neler anlattığını anla(t)maya çalışmaktır. Çalışma ile ilgili en önemli nokta, ele alınan 27 filmin sadece yukarıda söz edilen filmsel söylemlerinin çözümlenmesidir. Diğer bir deyişle, sözlü diyaloglar/monologlar araştırmanın boyutları dışında yer bulan alanlar olarak konumlandırılmış, bir yabancı olarak bize sadece sinema dilini anlamaya çalışmak kalmıştır. İlk ve son sahnelerin neler olduğu yani ilk görüntü ve son görüntünün ne olduğu, başkarakterlerin kimler olduğu ve filmlerde görülen/kullanılan küresel markaların neler olduğu da çözümlenmiştir
The micro properties of a film's structure fall into two main categories, mise‐en‐scene (staging) and mise‐en‐shot (shooting). In other words what is narrated in a film is the question of mise‐en‐scene and how it is narrated is the question of mise‐en‐shot. Shortly mise‐en‐scene is said to be the story and mise‐en‐shot is the discourse. The concept of 'narrative' refers to what happens in films and 'narration' refers to how that narrative is presented to the film spectator. The art of film making involves the interaction between the filmed events (mise‐en‐scene) and the way they are filmed (mise‐en‐shot). In this sense, according to Warren Buckland (2003), mise‐en‐shot plays the primary role in the global understanding of film language. Buckland explains this by applying to Russian director Sergei Eisnestein. From its establishment in 1941 to the present Kyrgyz Film Studio produces nearly 150 feature films. A detailed analysis of these films may help us contribute to Buckland's global understanding theory. Aim ‐as a foreign film audience‐ of this paper is to understand and to analyse what long takes, depth of fields and continuity editings in the films that constitute the research cosmos tell.