Makale özeti ve diğer detaylar.
Kamuoyunu yansıtan ve oluşturulmasına katkıda bulunan basının en önemli sorumluluğu haberi, bilgiyi gerçeğe en yakın biçimde aktarmaktır. Ancak, siyasi ve ekonomik baskılar, kurumsal ve kişisel etkenler, zaman zaman ahlaki sapmaların yaşanmasına ve bireylerin en temel hakkı olan iletişim hakkı ve özgürlüğünün sekteye uğramasına sebep olabilmektedir. Bunların hepsinin önüne geçebilmek için düzenlemelere/uygulamalara ihtiyaç duyulmuştur. Bu çerçevede, basının kendi kendini denetlemesi, yani ‘özdenetim’ ya da ‘oto – kontrol’ sistemi, devlet otoritesinin basına müdahalede bulunmasını önlemek ve kamuoyu karşısında saygınlığı olan bir basın yaratmak, ihtiyacından kaynaklanmıştır. Türk medyasında özdenetimi gerçekleştirmek üzere çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamaların en sonuncusu 2007 yılında kurulan Medya Etik Konseyi’dir. Etik Konseyi yalnızca sadece basın alanında değil görsel alanda da getirmiş olduğu ilkelerle haleflerinden ayrılmaktadır. Bu çalışmanın amacı Medya Etik Konseyi’nin yapısını, faaliyetlerini ve işleyişini inceleyerek Konsey’in geçen 6 yıllık sürede amacına ulaşıp ulaşamadığını ortaya koymaktır. Çalışmayı gerçekleştirebilmek için, Medya Etik Konseyi Kurucu Üyesi de olan Yüksek Kurul başkanı Halit Esendir’le bir görüşme gerçekleştirilmiş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Hürriyet ve Sabah gazeteleri okur temsilcileri Faruk Bildirici ve Yavuz Baydar’ın görüşleri ile konunun uzmanları Prof. Dr. Murat Özgen ve Prof. Dr. Atilla Girgin’in değerlendirmelerine başvurulmuştur. Ayrıca konseyin web sitesi, kuruluş bildirgesi, yayınlamış olduğu ilkeler ve basın bülteni olarak yayınladığı İlkeli Medya incelenmiştir.
The most important responsibility of the press, which contributes to creating and reflecting public opinion, is to report the news as truthfully as possible. However, political and economic pressures, as well as institutional and personal factors, can cause journalists to report incorrect information, later causing government interventions that disrupt the freedom of communication and communication right. To avoid these limitations, it is necessary to create and implement a system of regulations from the press itself before state intervention is necessary. The press must create a system of ‘self-regulation’ or ‘auto-control’ that strives to report only reliable news by creating a strong structure and set of professional DOs and DON’Ts. There are various forms of self-regulation in Turkish media. The most recent of those forms is the Council of Media Ethics, founded in 2007. The Council of Media Ethics helps to regulate not only the press but also visual public content as well. The objective of this research is to examine the structure, functions and activities of the Council of Media Ethics. To perform the study, an interview has been done with Halit Esendir, the head of the Supreme Committee and a founding member of the Council. In addition, this research includes interviews with the Turkish Journalists’ Association, The Press Council, the ombdusmans Faruk Bildirici of Hurriyet Daily, Yavuz Baydar of Sabah Daily, and Professors Murat Özgen and Atilla Girgin. The council’s web site, founding statement of the Council, declared professional codes of the Council and press bulletin İlkeli Medya published by the Council are examined as well.