Makale özeti ve diğer detaylar.
Today in Germany, Muslim communities have the right to build their own places of worship, to train their own ministers of religion and to organize religious education in schools. Muslim workers have the right to paid holidays during their religious festivals and to partici-pate in the Friday prayers. A series of legal rulings generally allow the traditional ritual slaugh-ter of animals on important Feast days and they may organise their religious life according to the prescriptions of the Quran. Some points of conflict between the state and the Islamic com-munities remain unresolved. One issue is the question of whether Muslim women and girls should be allowed to wear an Islamic headscarf as a religious symbol in public institutions such as state-run schools. Another fragile issue which is the focus of many discussions is the integra-tion of Muslim children into the ordinary daily life of a school – in practice, into the ordinary life of Germany. Some Muslim parents believe they have a duty to shield their children from what they view as the malign influences of modern society and try to stop their children from participating in some obligatory curricular activities, including sport. German courts make an enormous effort to understand the principles of the new religion they are confronted with and to apply the principle of non-discrimination and parity to it. On the other hand it also expects Muslims to make an effort to integrate in the new society in which they have chosen to live and to show openness towards it. In Germany, freedom of religion means not only freedom to practise a certain religion but also the freedom not to practice any religion at all.
Günümüz Almanyası'nda, Müslüman topluluklar kendi ibadet yerlerini inşa etme, kendi din görevlilerini yetiştirme, okullarda dini eğitimi düzenleme haklarına sahipler. Müslüman işçiler, dinî bayramlarında ücretli izin hakkına ve Cuma namazlarına katılma hakkına sahipler. Kanunlar genellikle kurban bayramında kurban kesilmesine müsaade etmekte, ve müslümanlar Kur'an'a gore hayatlarını düzenleyebilmektedirler. Bu ifade edilenler yanı sıra devlet ve müslüman topluluklar arasında çözüme kavuşturulamamış bazı anlaşmazlıklar da bulunmaktadır. Bunlardan biri, müslüman kadın ve kızların devlet okulları gibi kamu kurumlarında dini bir sembol olarak İslamî baş örtüsü takıp takamayacağı problemidir. Pek çok tartışmanın odağı olan bir başka hassas konu da, müslüman çocukların günlük okul hayatına uyumu veya pratikte günlük Alman yaşamına uyum problemidir. Bazı müslüman ebeveynler, çocuklarını modern toplumun zararlı olarak gördükleri etkilerinden korumak gibi bir görevleri olduğuna inanmaktadırlar. Çocuklarının okul müfredatının gerekli gördüğü, spor gibi bazı etkinliklere katılmalarını engellemeye çalışmaktadırlar. Alman makamları karşı karşıya bulundukları bu yeni dinin kurallarını anlamak ve bu dine karşı ayrım yapmama ve eşitlik ilkelerini uygulamak için büyük gayret göstermektedirler. Diğer taraftan müslümanların içinde yaşamayı tercih ettikleri bu topluma uyum sağlamak için gayret göstermelerini ve açık olmalarını beklemektedirler. Almanya'da dinî özgürlük, sadece bir dine tanınmış bir özgürlük anlamına gelmemekte, aynı zamanda hiç bir dinin uygulanmaması hususunda da özgürlük anlamını taşımaktadır.