Makale özeti ve diğer detaylar.
The aim of this study is to describe the place of Umberto Eco‟s works in Turkish translational literary system. The author has a wide spectrum of identities and works in his own country and Europe. This study tries to demonstrate to what extent these identities have known in our country and, which works are translated into Turkish. Are those works in Turkish representative for his "authorial intentions"? Who translated them? Which publishing houses are interested in translating his works? When those works are translated into Turkish? With which motivations are they translated? With these questions which seem to be adequate also for a translation history research, I aimed to present Umberto Eco‟s translational adventure in Turkey and in our language. I described the situation considering Eco‟s works as products which are supposed to transfer some new ideas, their translational adventure as process, the publisher‟s politics as editorial norms and their decisions as actions, which create some values and effects in the target culture. In addition I tried to describe The Open Work's very interesting translational adventure in Turkish as a case study because of the existence of its three different translations in Turkish. I focused on publisher‟s decisions about choosing translators and the process of proofreading, and the advertising campaign the book as the publisher‟s translation politics. I used for description Toury‟s preliminary norms, Vermeer‟s skopos theory and Chesterman‟s approach to translation ethics as conceptual tools
Bu çalışmanın amacı Umberto Eco‟nun eserlerinin Türk çeviri yazın dizgesindeki yerini betimlemektir. Yazar kendi ülkesinde ve Avrupa‟da geniş bir kimlik ve eser yelpazesine sahiptir. Bu çalışma bu kimliklerin ne kadarının ülkemizde tanındığını, hangi eserlerinin Türkçeye çevrildiğini göstermeye çalışmaktadır. Türkçedeki eserleri "yazarın niyetlerini" temsil ediyor mu? Bu eserleri kimler çevirdi? Hangi yayınevleri Eco‟nun eserleriyle ilgilendi? Bu eserler ne zaman ve hangi nedenlerle dilimize çevrildi? Bir çeviri tarihi araştırması için de uygun görünen bu sorularla Umberto Eco‟nun Türkiye‟deki ve dilimizdeki "çeviri macerasını" sunmayı amaçladım. Eco‟nun, yeni fikirler aktardığı varsayılan eserlerini ürün, çeviri maceralarını süreç, yayınevi politikaların yayıncı normları ve kararlarını da eylemler olarak değerlendirerek durumu betimledim. Ayrıca, Türkçede üç ayrı Açık Yapıt çevirisi olduğundan bu eserin dilimizdeki ilginç çeviri macerasını bir vaka çalışması olarak betimlemeye çalıştım. Yayıncının çevirmen seçimi ve düzeltme süreciyle ilgili kararlarına ve kitabın reklam kampanyasına yayınevinin çeviri politikaları olarak odaklandım. Bu çalışmada betimleme için Toury‟nin öncül normlarını, Vermeer‟in skopos kuramını ve Chesterman‟ın çeviri etiğine yaklaşımını kavramsal araçlar olarak kullandım.