Makale özeti ve diğer detaylar.
Siyasette ve iş hayatında yapılan ahlaki olmayan tavırlar, iletişim imkanlarının hızla gelişmesiyle birlikte bireylerin çok daha fazla dikkatini çekmeye başladı. Bireylerin daha organize ve bilinçli olmaları dolayısıyla gerek siyasiler, gerekse iş dünyası kendini daha dikkatli davranmak zorunda hissetti. Toplumla iyi bağlar kurmak isteyen siyasiler ve şirketler, tekrar seçilebilmek /mal ve hizmetlerini daha iyi satabilmek için topluma güven vermek zorunda olduklarının farkına vardılar. Bu bağlamda etik kavramı daha fazla gündeme geldi. Machiavelli’den bu yana bir çok düşünür, siyaset ahlakı ile genel ahlakın aynı olamayacağı üzerinde durdular. Bu yaklaşımın tam tersine ahlakın her alanda genel ilkeleri olduğunu savunanlar da mevcuttur. Bu çalışmada siyaset ahlakı ile iş, çalışma ve meslek ahlakı ele alınarak aralarındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Siyaset ahlakı ile iş ahlakı arasındaki ilişki teorik bir çerçevede irdelenmiştir.
The non-ethical behaviours in political and business life have been attracting much more attention of the individuals with the rapid advance of communication opportunities. By virtue of the fact that the individuals are more organised and conscious, both politicians and businessmen have felt that they have to behave more cautious. The politicians and companies who want to build good relationships with the society realised that they should establish trust among people in order to sell their products or be elected again. In this context, the term ethic became the main topic of the conversation. Many scholars have stated that the poltical and general ethic may not be the same since Machiavelli. On the contrary, there are also some others argue that the ethics have general principles in all fields. In this study we have examined and put forward the difference between the political ethic and business, dealing with the labour and work ethics. The relation between political and business ethics have been studied in a theoretical way.