Makale özeti ve diğer detaylar.
2011 Eylül ayında medya patronu Rupert Murdoch ve ailesine ait medya imparatorluğunu sarsan büyük bir skandal patlak verdi. Rupert Murdoch’un News of the World adlı tabloit gazetesinin sansasyonel haber yaratmak için kraliyet ailesinin, bazı ünlülerin ve politikacıların cep telefonlarının iletişim trafiğini takip ettiği ortaya çıktı. Telefon mesajları dinlenenler arasında, kaçırılıp daha sonra ölü bulunan Milly Dowler adlı genç kızın ailesinin de bulunduğunun ortaya çıkması uluslararası düzeyde tepki çekti. Murdoch’un, binlerce telefon ve bilgisayarı dinlediği ve izlediği, ünlüleri, politikacıları ve kraliyet ailesinin üyelerini takip etmesi için özel dedektifler tuttuğu duyulunca, Murdoch medya imparatorluğunun gazetecilik ahlakından saptığı, haber yaratmak için polise ve diğer yetkililere rüşvet verdiği eleştirileri dile getirilmeye başlandı. Murdoch’un elinde tuttuğu politik güç göz önüne alındığında, bu derece etikten yoksun bir grup insanın bu kadar aşırı politik güce sahip olması belki de skandalların en büyüğüydü. 2011 sonbaharında Murdoch skandalıyla ilgili daha geniş
çaplı soruşturmalar yapıldı ve İngiltere parlamentosu James ve Rupert Murdoch’u News of the World’un editörüyle birlikte canlı yayında sorguya çekerek küresel bir seyirlik hâline dönüştürdü. Bu makalede Murdoch skandalı, beraberinde getirdiği ahlaki konular ve demokrasi için oluşturduğu tehditler tartışılmaktadır.