Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

International Journal of Language Academy

Yıl 2013 , Cilt 1 , Sayı 1

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Double portrayed: tituba, racism and politics

Yazar kurumları :
Bingöl Üniversitesi1
Görüntülenme :
626
DOI :
Özet Türkçe :

Racism, as a social discourse, has permanently been treated by the American writers, critics, politicians, intellectuals, and has often made American political and social history quite busy. Racist attitudes and policies have sometimes led to the formation of a variety of reactions; and have been most of the time turned into a political material, and ultimately, has invaded the American literature. This study examines how racist discourse and behaviors are reflected on the works of two different authors, an d how these reflections are interpreted. Ann Petry, in her novel Tituba of Salem Village , introduces a black woman who appears intelligent but sometimes foolish; brave but sometimes a victim; a stranger but a survivor; a slave but at the same time a black heroine. In a way, Tituba reflects a self - resistant portrayal of woman, with her strong desire to survive and her versatile aspects as a “good and skilled black woman”. The same character is portrayed by Arthur Miller in his play The Crucible as somebody w ho is an outsider in search of survival; she is a maid who is accused of witchcraft. This paper aims to foreground the remarkable struggle of a black woman who is portrayed from different points of view by two different writers. Her struggle does not come just from her color but also from being accused of witchcraft. Thus, the character’s way of life will be illuminated from two different perspectives: the same character playing different roles in different genres will be portrayed.

Özet İngilizce :

Irkçılık, toplumsal bir söylem olarak, Amerikalı yazar, eleştirmen, politikacı, entelektüel ve eleştirmenlerce sıklıkla işlenmiş ve Amerikan siyasi ve sosyal tarihini oldukça meşgul etmiştir. Irkçı tutum ve politikalar, kimi zaman çeşitli kesimlerin ayakla nmasının ön koşulu olmuş ve çeşitli tepkilerin oluşmasına yol açmış, çoğu zaman da politik bir malzeme haline getirilmiş ve nihayetinde Amerikan edebiyatını da işgal etmiştir. Politika ve edebiyat ilişkisi bu çalışmanın ana konusudur. Irkçı söylem ve davra nışların iki farklı yazarın yapıtlarına nasıl yansıdığı ve bu yansımanın nasıl yorumlandığı bu çalışmada irdelenmiştir. Ann Petry, Tituba of Salem Village adlı romanında akıllı ama bazen aptalca görünen; cesur ama bazen bir kurban; yabancı ama bazen hayatt a kalmayı başaran biri; köle ama aynı zamanda bir siyah kahraman olan siyahi bir kadını tanıtır. Bir bakıma, Tituba, kadının hayatta kalmak için iddialı bir arzusunu ve "iyi ve yetenekli siyah kadın" olarak çok boyutlu yönleriyle birlikte öz - direncini yans ıtır. Aynı karakter Arthur Miller tarafından The Crucible adlı oyununda yaşam arayışı içindeki bir yabancı olarak tasvir edilir; Tituba büyücülük ile suçlanan bir hizmetçidir. Bu çalışmadaki amacım iki farklı yazar tarafından farklı bakış açılarından tasvi r edilen siyahi bir kadının olağanüstü mücadelesini ön plana taşımaktır. Onun mücadelesi sadece sahip olduğu renkle değil aynı zamanda büyücülük ile suçlanmasıyla da ilişkilidir. Böylece karakterin yaşam şekli iki farklı perspektif ışığında değerlendirilecektir: Farklı türlerde farklı roller yüklenen aynı karakter incelenecektir.

Anahtar kelimeler :
Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :