Makale özeti ve diğer detaylar.
Mülteci durumunda bulunan Beyazların ve "yol arkadaşları"nın pek az bir kısmı, Rusya onları yeniden oğul ve kızları olarak tanıdığı güne kadar yaşayabildi. Yüzbinlerce Rusyalı, "beyazmülteci" olarak dünyasını değiştirdi. Rusya'nın "sağalacağı" inancıyla ve "fakir ülkemize barış geldiğinde ve bugünlerin kanlı gerçeğini, her şeye şifa olan zamanın uzak gecmişe çevirdiğinde"5 halkın onları hatırlayacağı umuduyla hayata veda ettiler. 20'lerin başında onların az bir kısmı, Vatanlarından ebediyen ayrıldığını, "kanlı acı"nın iç savaşla bitmeyeceğini ve Sovyetler Birliği halklarının, giden kuşakları "kırmızılara" ve "beyazlara" bölmeden anmaları için 70 yılın geceğini tahmin edebilirdi. Tarihçilerin, -sadece tarihçilerin değil- bilimsel ve ahlaki görevleri, 1917 yılının "büyük sarsıntıları"ndan ve acımasız iç savaştan kaçarak kurtuluşu gurbette arayan yurttaşlarımız ile manevi bağlarımızı yeniden kurmaktır. Bize göre, bu sorunu çözmede başlangıç noktası, 1920-1922 yıllarında Rusya dışında Rus antibolşevik göçü sonucu eşsiz bir sosyo-politik ortamın temelini oluşturan mültecilerin örgütlenme ve yayılmalarının araştırılması olmalıdır.