Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı Devleti’nde yabancıların taşınmaz mal mülkiyeti edinme hakkı 8 Haziran 1868 ( H.7 Safer 1284 ) tarihinde çıkarılan “Tebaa-yı Ecnebiyenin Emlaki Mutasarrıf Olmaları Hakkındaki Kanun” ile başlayıp, Cumhuriyet dönemine kadar sürmüştür. Yabancılar bu kanunun çıkarıldığı tarihten önce de gayr-i resmi olarak taşınmaz mal mülkiyeti ediniminde bulundukları anlaşılmaktadır. XX. yüzyılın başlarında Amasya’da Almanya uyruğundan olan vatandaşların Amasya’nın merkez kazası ile Varay kazasına bağlı Asibey, Tuzsuz ve Kutu köylerinde taşınmaz mal mülkiyeti edinmişlerdir. Amasya’da Alman vatandaşları, Avrupalıların ve Almanların desteğiyle takip ettikleri ekonomik, siyasi ve dini politikalarıyla bölgeyi bir koloni şehri konumuna getirmeyi amaçlamışlar ama başarılı olamamışlardır. Bu dönemde açtıkları küçük sanayi işletmeleriyle ve kırsal kesimde kurdukları çiftlikte yaptıkları ziraat ve hayvancılıkla bölgenin ekonomisine katkı sağlamışlardır
In the Ottoman Empire, the right of real estate property ownship by foreigners began with the law of “Tebaay-ı Ecnebiye’s Emlake Mutasarrıf” on 8 June, 1868 and it continued until the republic period. But it is understood that they had the acquisition of real property ownership illegally before the passing date of the law. At the beginning of the twentieth century, in Amasya, in the centre town and Asibey, Tuzsuz and Kutu villages connected to Varay, the citizens who were German owned the real estate properties. In Amasya, although German citizens aimed to change the region to a colony city with their economic, political and religious politics which they were following with the support of Germany and Europeans, they couldn’t succeed. During that period they supported the economy of the region with the small industrial enterprises they opened and the agriculture and animal raising they were doing on the farm which they opened in the rural area.