Makale özeti ve diğer detaylar.
Musa Çelebi‟nin Rumeli‟ye geçiĢ öyküsü Osmanlı kaynaklarında çok kısa ve önemsiz bir olay olarak sunulur. Bu olay Mehmed‟in Ġsfendiyaroğlu ve Mircea ile yaptığı ittifakla gerçekleĢmiĢ kabul ediliyor. Modern araĢtırmacılar da Osmanlı vakanüvislerinin anlatılarının etkisinde kalmıĢ görünüyorlar. Oysa yeni keĢfedilen Bizans ve Latin kaynakları durumun böyle olmadığını ve Musa‟nın Rumeli‟ye geçirilmesinin çok daha fazla sayıda bir müttefik grubunun ortak operasyonu olduğunu gösteriyor. Bu müttefikler, Bayezid‟in Ģehzadeleri arasındaki mücadele dönemini kendi çıkarları doğrultusunda uzatmayı ve bu statükodan avantaj sağlamak isteyen Hıristiyan ve Müslüman unsurlardı. Balkanlar ve Anadolu‟daki aynı aktörler bu ortak giriĢimlerini Osmanlı tarihinin baĢka dönemlerinde de tekrarladılar ve baĢka Osmanlı taht-müddeilerini desteklediler. Bu bağlamda, Musa‟nın Rumeli macerası, Osmanlı vak‟anüvistlerince(sanki)kasıtlı olarak „gizlenen‟ daha geniĢ cepheli Anadolu-Balkan ittifakının ortak eseridir.
The history of Mousa Tschelebi‟ transportation to Rumelia is considered as insignificant event in Ottoman sources in very short accounts. In addition, this event has been connected with the alliances which had been made among Mehmed, the rulers of Karaman and Sinope and Vlachian prince. Modern scholars seems to have been following the accounts of Ottoman chroniclers. However, the newly discovered Byzantine, Ottoman and Latin sources say otherwise. They reveal that in the transportation of Mousa to Rumelia was involved a common operation of a much greater number of allies. These allies were, in fact, the Christian and Muslim elements, whose target was to extend the duration of the struggles among the princes of Bajezid I in their own interest, and to take advantage of this statusquo. These same actors in the Balkans and Anatolia, revived this common attempt in the different periods of Ottoman history and they continued to provide support the other pretenders at the Ottoman side. In this conjection, Musa‟s adventure in Rumelia is obviously co-production of a wider front of Anatolian-Balkanian allies, a fact which had been intentionally „hidden‟ by Ottoman chroniclers.