Makale özeti ve diğer detaylar.
En dar anlamıyla Anadolu ve Rumeli’deki fiilî işgallere karşı teşekkül etmiş “gönüllü milis birlikleri” için kullanılan bir terim olan “kuva-yı milliye”, millî mücadele tarihimize sembol olmuş kavramlardan biridir. Yurdun muhtelif yörelerinde farklı kesimlerden asker-sivil bir avuç vatanseverin önderliğinde gerçekleştirilen bu örgütlenme, kurtuluş savaşı içerisinde “kuva-yı milliye devri” adıyla başlı başına bir dönem oluşturur. Makale’de, Orta Anadolu’nun adı pek öne çıkmamış önemli kuva-yı milliyecilerinden Kaymakam Bayatlı Arif Bey’in faaliyetleri incelenmiştir. Asker kökenli bir örgütçü olan Arif Bey, İzmir’in işgali üzerine memleketi Bayat (Afyonkarahisar)’a çekilmiş, burada oluşturduğu Karakeçili Müfrezesi ile gerek bölgedeki kamu otoritesinin temini, gerek Yunan ve İngiliz işgal birliklerinin taciz edilmesi; gerekse II. Bozkır İsyanı ve I. Düzce Ayaklanmasında olduğu gibi Konya-Ankara-Bolu havalisindeki isyanların bastırılmasında önemli yararlıklar göstermiştir. Onun 11/12 Mayıs 1920’deki beklenmedik şehadetine kadar geçen kısa süre içerisinde gerçekleştirdiği müspet çalışmaları Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi’nin ülke kaderine hakim oluş süreci bakımından da önemli ve kritik bir katkı sağlamıştır
Meaning “voluntary militia forces” formed against the de facto occupation of Anatolia and Rumelia, the term “national forces” is one of the symbolic concepts of our history of National War of Independence. Effected under the leadership of a handful military-civilian patriots from different parts of the country and different segments of the society, this organization came up to be a separate stage of the war of national salvation called “the stage of national forces”. In this article, the activities of Qaimaqam Bayatlı Arif Bey, an overlooked member of the national forces of Central Anatolia will be explored. Having a background of a military organizer, Arif Bey, upon the occupation of İzmir withdrew to his home town Bayat of Afyonkarahisar and through his detachment formed therein became influential in establishing public authority in the region, in disturbing the British and Greek forces of occupation in the neighborhood and in supressing the uprisings throughout the region aroung Konya-Ankara-Bolu line, as was seen in the II. Bozkır and I. Düzce uprisings. His valuable contribution during a short period, until he was martyred unexpectedly on May 11-12, 1920, did also prove to be functional in enabling the Grand National Assembly in securing its authority over the country.