Makale özeti ve diğer detaylar.
Dini bir kurum olarak Hz. Peygamberin vefatından sonra ortaya çıkan hilafet makamı, ilgasına kadar geçen süreç içerisinde farklı devletler ve ailelerin yönetiminde kalmıştı. Hatta belli dönemlerde, aynı anda birden fazla halifenin de iş başında olduğunu görmekteyiz. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı ele geçirmesiyle birlikte yeni bir döneme ve sürece giren hilafet makamı, özellikle Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine doğru gelindiğinde daha etkin bir şekilde kullanılmak istenmişti. Ancak I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi, hilafet makamına dair tartışmaları da iyice gün yüzüne çıkarmıştı. Savaştan yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin topraklarının işgali ile birlikte Milli Mücadele'nin başlaması gerek toplum içerisinde gerekse de devlet kurumlarında yeni bir dönüşümü beraberinde getirecekti. Bu yazıda, hilafetin ilgası sürecinde yaşananlar, TBMM'nin tutumu ve Mustafa Kemal Paşa'nın bu tartışmalara yaklaşımı hakkında genel değerlendirmeler yapılmak istenmiştir.
As a religious institution of caliphate appeared after the death of the Prophet (Mohammed) was under the controlled by many states and families until the abolition of it. Besides, during certain periods, we could see more than one caliphate. After the captured of Egypt by Ottoman Sultan, Yavuz Sultan Selim, caliphate got into a new process. Especially it has been wished to use more effective towards at the end of Ottoman State. But outbreak of World War I, thoroughly focused on the discussions about the authority of the caliphate. After losing the war with the occupation of the territories of the Ottoman Empire and the starting of National Struggle, a new transformation would raise whether in society or state institutions. In this article, general assessments have been aimed to make that happened in the process of the abolition of the caliphate, Parliament's attitude and Mustafa Kemal Pasha's approaching to the debate.