Türkiye’de sivil toplumun gelişmesi sürecinde Avrupa Birliği’ne adaylık statüsünün alınması önemli bir kilometre taşıdır. Bu süreç Türkiye’de pek çok sivil toplum kuruluşunu etkilemiştir. HAK-İŞ 1990’lı yıllarda Avrupa Birliği’ne karşı yürüttüğü karşıt siyaseti 2000’li yıllarda terk etmiş ve olası Birlik üyeliğinin demokrasi ve insan/işçi haklarına yapacağı katkıya daha fazla vurgu yapar olmuştur. Bu çalışmada HAK-İŞ’in yaşadığı bu değişim ve dönüşüm süreci, sivil toplum ve dış politika ilişkisini açıklamaya çalışan yaklaşımlar çerçevesinde analiz edilmeye çalışılacaktır.