Makale özeti ve diğer detaylar.
Temmuz 2012 itibari ile yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu daha önce Türk Hukuku’nda ayrıca düzenlenmemiş olan “Şirketler topluluğu hukukunu” da kapsamaktadır. Yeni kanun ilgili düzenlemeler açısından kısmen Avrupa Şirketler Topluluğu Hukuku ve kısmen de Alman Şirketler Topluluğu Hukuku’nu (Konzernrecht) model almıştır. Kanun Koyucu bu yeni düzenlemeler ile şirketler topluluğunun yapısı ve ilişkileri bakımından şeffaflık ilkesini hayata geçirmek istemekte ve hakim ortaklığın menfaatleri ile bağlı ortaklıkların menfaatleri arasındaki gerilimi azaltmayı amaçlamaktadır. Şirketler topluluğu ile ilgili düzenlemenin en önemli özelliği ise “koruyucu hukuk” görüntüsü vermesidir. Çünkü içerdiği mekanizmalar itibari ile Yeni Türk Şirketler Topluluğu Hukuku’nun öncelikli olarak bağlı şirketleri, bu şirketlerin yöneticilerini, (özellikle azınlıkta kalan) ortaklarını ve alacaklılarını korumayı hedeflediği görülmektedir. Bu durum öngörülen “bağlı ve hakim şirket raporları” ve bilgi alma hakları gibi çeşitli mekanizmalarla desteklenmekte, şirketler topluluğunda çeşitli kesimlere tanınan dava hakları ve sorumluluk ile ilgili yeni düzenlemelerle de hem “hesap verilebilirlik” hem de “şeffaflık” ilkelerinin gerçekleşmesi amaçlanmaktadır. Bütün bu düzenlemeler açısından en önemli tartışma noktalarından birini de kanun koyucunun ilgili koruma mekanizmalarını oluştururken Türk Ortaklıklar Hukuku’nun ihtiyaçlarını ve yapısını ne ölçüde göz önünde bulundurduğu konusu oluşturmaktadır.
The New Turkish Commercial Code, for the first time in Turkish law, regulates the group companies. The new code, which is going to enter into force in July 2012, in terms of related regulations is substantially modeled on the German group companies law (Konzernrecht – mostly regulated in German Stock Corporation Act) and the European Law on corporate groups. However, novel solutions such as the liability due to Breach of trust are also introduced. The new regulations aim to resolve the conflict of interest between the mother company on one hand, and outside shareholders and creditors of the daughter company, on the other. The dominant characteristic of the regulations and the established systems is their explicit purpose to protect the weakens (such as daughter company, outside shareholders and creditors) with in a corporate group. The protection system is supported by disclosure and reporting requirements.