Makale özeti ve diğer detaylar.
The study focuses on Semih Kaplanoglu's film Egg (2007) which is the first film of his trilogy (Milk, 2008 and Honey, 2009) from Turkey. The authors' aim is to demonstrate the re-construction of the Provinces as a space of consciousness (or mindfulness) of the hero Yusuf. So the film refers to the "story" of Joseph in the Quran. Yusuf's "story" and the religious rituals such as to sacrifice an animal become guides to read the film. By textual analysis the authors attempt to map connections between Deleuze's time image, Kracauer's found story, Bonitzer's conception of off screen, Maurois's cinéma pur and Gürbilek's conceptions of the Turkish provinces. The "found story" of the film which extends from embryonic story patterns and transforms itself into a well-contoured story (egg). The pupa state of the story is temporary; the flow of the story leads the spectator and the hero to the "Egg".
Semih Kaplanoğlu'nun, Yusuf üçlemesinin (Süt, 2008 ve Bal, 2009) ilki olan Yumurta (2007) filmine odaklanan bu çalışmada yazarların amacı, filmin kahramanı Yusuf'un ruhsal yolculuğunda taşrayı bir farkındalık alanı olarak nasıl yeniden kurduğunu ortaya koymaktır. Kuran'daki Yusuf öyküsüne gönderme yapan filmde Yusuf'un öyküsü ve kurban kesme gibi dinsel ritüller, filmi okuma konusunda kılavuzluğu üstlenirler. Metin analizi aracılığı ile yazarlar, Deleuze'ün zaman imge, Kracauer'in bulunmuş öykü, Bonitzer'in ekran-dışı, Maurois'in saf sinema ve Gürbilek'in taşra kavramlarını ilişkilendirerek filmi okurlar. Filmdeki "bulunmuş öykü", embiryonik öykü örüntülerinden çıkar ve kendisini iyi tasarlanmış bir öyküye (yumurtaya) dönüştürür. Öykü kozanın içinde geçiçi bir süre kalır, akış izleyiciyi ve kahramanı "Yumurta"ya ulaştırır.