Makale özeti ve diğer detaylar.
Bugün, dünyanın her köşesindeki insanlarca paylaşılan hayati bir deneyim tarzı; başka bir deyişle ben ve ötekilere, yaşamın imkanları ve zorluklarına ilişkin bir deneyim tarzı bulunmaktadır. Bu deneyimlerin en belirgin izleri "etnik kimlik" tartışmalarıyla günlük hayatta karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de benzer tartışmalar görülmektedir. Hatta kimi zaman bu tartışmalar yerini şiddet unsuru içeren olaylara bırakmaktadır. Böyle bir ortamda ise medyanın söz konusu şiddet unsurlarını beslediği kabul görmektedir. Bu bağlamda, medyanın etnik kimlikleri marjinalize ederek farklılıkları daha da belirginleştirdiğini söylemek mümkündür. Hrant Dink Davası'nın sonuçlanmasından sonra, Türk basınından dört gazete seçilerek bu gazetelerin konuyu nasıl haberleştirdiği analiz edilmiştir. Bu analizi gerçekleştirebilmek için söylem analizi yöntemi kullanılacaktır.
Today, a vital experience style is shared by people living all around the world; in other words, there is an experience style about opportunities and challenges, about "I" and others.. The most obvious traces of these experiences appear in daily life as "ethnic identity" discussions. Similar discussions are conducted in Turkey as in the rest of the world. Sometimes events which contain violence take place of these discussions. In such an environment it is admitted that media breeds violence. In this context, it could be said that media makes explict differences by marginalizing ethnical identities. That is why, after the decision of the court about the Hrant Dink case, four newspapers are selected from the Turkish press in order to analyze in terms of how these newspapers presented their news about the Hrant Dink case. To do this, the discourse analyze method will be used.