Makale özeti ve diğer detaylar.
Kalkınmanın anahtarlarından biri olan enerji, kaynakların sınırlılıgından dolayı, gelismekte olan ülkeler basta olmak üzere tüm dünyada bir sorun olarak karsımıza çıkmaktadır. Bugün Türkiye'de 40 milyar Dolar'a ulasan cari açıgın büyük bir kısmı enerji sektöründen kaynaklanmaktadır. Enerji sorunu için dünyada birçok ülkenin çözüm olarak gördügü ve halen kullanmakta oldugu nükleer enerji, 'kinci Kalkınma Planı'ndan itibaren Türkiye'nin enerji politikaları arasında yer almıssa da nükleer enerji programları bir türlü faaliyete geçirilememis, 1970'li yıllardan günümüze birçok kurumsal ve toplumsal tartısmayı da beraberinde getirmistir. 2008 yılı Mart ayında nükleer santral kurulması için yeniden ihale açılmıs ve nükleer enerji tartısmaları yeniden Türkiye gündemine gelmistir.
Energy, one of the keys of development, is a problem all over the world but mainly in developing countries. Today, current account deficit in Turkey reaching up to 40 billion Dollars is mainly caused by energy sector. Nuclear energy, seen as a solution to energy problem and used by many countries, has taken place in Turkey's energy policies since Second Development Plan but it couldn't be actualized till now and turned out many institutional and communal arguments since 1970's. In March, 2008 a new bid for building nuclear plants has been opened and discussions on nuclear energy came into agenda again.