Makale özeti ve diğer detaylar.
Avrupa coğrafyasının bütününü kapsayan bir siyasi birlik oluşturulabilmesi için, Batı Balkanların süratle Avrupa Birliği (AB) standartlarına ulaştırılması ve tam üyeliğe alınmaları gerekmektedir. 1999 yılında başlatılan "İstikrar ve Ortaklık Süreci", AB'nin Batı Balkanlar'a ilişkin politikasının temel çerçevesini oluşturmaktadır. Bu sürecin temel unsurlarından biri olan İstikrar ve Ortaklık Anlaşmaları , bölgesel işbirliği, demokratikleşme, sivil toplumun gelişimi ve devlet kurumlarının oluşturulması konularına odaklanmıştır. Balkanlar'ın AB ile bütünleşmesi, farklılıklara hoşgörü ile yaklaşılmasını ve çok kültürlü bir çevrede bir arada yaşamayı gerektirmektedir. Yugoslavya'daki iç çatışmalar sonrası, Türkiye Balkanlar'da barışın tekrar tesis edilebilmesi için önemli görevler üstlenmiştir. Balkanlarda yaşayan Müslüman toplulukların huzur ve güvenlik içinde yaşamasını isteyen Türkiye'nin bu politikası, bölge ülkelerinin siyasi ve ekonomik istikrarı için önemli bir güvence ve fırsatlar bahşetmektedir. Türkiye'nin tam üyeliği, Batı Balkanların demokrasi, insan hakları, barış, istikrar, ekonomik gelişme ve AB ile bütünleşme sürecine büyük katkı sağlayacaktır. Batı Balkanlar'da sağlanacak medeniyetler uzlaşması, belki tüm Dünya'ya örnek olabilecek hoşgörü, uzlaşma ve birlikte yaşama kültürünün gelişmesine katkıda bulunacaktır. Bu durum, AB'nin küresel çapta siyasi etkisinin artması sonucunu da doğurabilecektir. Bu bağlamda bu çalışmada, Batı Balkanların geleceğinde AB ve Türkiye'nin rolü irdelenmektedir.
In order to complete the political integration covering all European geography, Western Balkans should reach the European standards and be accepted into the full membership. The framework of the EU's policy towards Western Balkans is the Stability and Association Process which have been started in 1999. Stability and Association Agreements, as one of the basic instruments of this process, have focused on regional cooperation, democratization, development of civil society and forming state institutions. Integration of Western Balkans to the EU requires tolerans to the differences and living together in a multicultural environment. Following the clashes in Yugoslavia, Turkey undertook important tasks in order to maintain peace again in the Balkans. Turkey's main policy aiming that Muslim communities of Balkans live in peace and security, provides an important guarantee and opportunity for the political and economic stability of the states in the region. Turkey's full membership will contribute to democracy, human rights, peace, security, economic development and integration process to the EU in Western Balkans. Re-conciliation of civilizations in Western Balkans may be a good example of tolerans and living together for the world. This might globally increase the political effect of the EU. In this context, in this study, the Western Balkans and Turkey, the EU's future role is discussed.