Makale özeti ve diğer detaylar.
1960'lı yıllarda Almanya‟nın yeniden yapılanma için gerekli işgücü gereksinimi ve davetiyle başlayan Türkiye'den Avrupa'ya göç dalgaları, 1970'lerde daha da hızlanmış ve giderek Avrupa coğrafyasına yayılmıştır. Aile birleşim yasasının hayata geçirilmesiyle beraber ikiye bölünen aileler birleşmiştir. Bir süre sonra çocuklar okula başlamış, bu sefer de okulu yarıda kalmasın diye vatana geri dönüş ertelenmiştir. Pek çok aile, en kısa zamanda geri döneceğiz düşüncesiyle, çocuğunu Türkiye'ye göndermiş ve okula orada başlatmıştır. Geçen yıllar göstermiştir ki, Türkiye artık sadece yıllık izinlerde tatile gidilen, akrabaların olduğu bir ülke olmuştur. Çocukların büyümesi, Almanya'da okula gidip meslek edinmeleri, evlenmeleri, vatana geri dönüşü ertelemiştir. Misafir işçi göçmenler 40 yıla yakın bir süredir Avrupa'yı kendilerine vatan haline getirmişlerdir ve bu gidişin geri dönüşü fiilen sonlanmıştır. Bu arada geride bıraktıkları ülke de hızla değişmiş ve gelişmiştir. Geride bıraktıkları ülkede hem görenekler hem de gelenekler, onlar göç ettikten sonra değişikliğe uğramıştır. Bir süre sonra gerek kullandıkları 1970'lerin Türkçesiyle, gerek giyim tarzıyla doğup büyüdükleri ülkeye de yabancı olmuşlardır. Hatta bu insanlar kendi vatandaşları tarafından da 'Almancı' olarak anılmışlardır. Kısacası; Almanya‟da da Türkiye‟de de bir ara, bir alt kültür haline gelmişlerdir. Gurbeti vatan edinen Türkler kullandıkları Türkçe ile, tarzlarıyla, beklentileriyle, hayat felsefeleriyle bütün zorluklara karşın Türkiye‟den uzakta, Türkiye‟den kopmadan kendilerine yeni bir vatan yaratmışlar ve yaşama devam etmektedirler. Onların sorunları da içinde yaşadıkları ve içinden geldikleri toplumlar açısından da önemlidir. Pratik olarak bir göç psikolojisi yapılanmasında da bu insanların sağlıklı bir kişilik yapılanması ve ortaya çıkabilecek psikolojik, sosyopolitik her türlü sorunlarında "Çok Kültürlü (Multicultural) Çözüm" yaklaşımları hayli verimli olacaktır.
İn the 1960s, labor requirement necessary for the consrtruction of Germany began the invitation of waves of migration from Turkey to Europe, has further accelerated in the 1970s and gradually spread to the European geography. Families which were divided into two, joined together with the realization of the law of family combination. After a while, the kids started school and returning to the motherland delayed. Many families with the idea of returning as soon as possible to their country, send their children to Turkey to the education. After few years Turkey became just an annual vacation destination to visit the relatives. With the growth of children, their raise, education and their marriage in Germany has postponed the return to the motherland. Guestworker immigrants have made Europe their homeland for close to 40 years and they effectively ended the return. İn the mean time, the country they have left behind have changed and evolved rapidly. After their immigration, as well as the customs and traditions of Turkey have changed too. After a while, they became foreigners to their born and raised country because of the language and style which they left in 1970s. People in Turkey even created words to describe ""them‟‟. İn brief, they became a subculture in Turkey and in Germany. Turkish people who accept another country as a homeland, despite all the difficulties, homesickness, styles, expectations, life philosophies and with their language, continue to live far away but without becoming distant from Turkey. Their problems are also important for communities in which they live, and came through. İn practice, "‟Multicultural Solution‟‟ approach will be highly efficient with the psychological, sociopolitical problems and construction of the psychology of migration of theese people.