Makale özeti ve diğer detaylar.
Sebk-i Hindî, Türk edebiyatında XVII. yüzyıldan itibaren etkili olmaya baslamıs ve her sairin siirinde ayrı özellikleriyle karsımıza çıkmıstır. Nef’î’de mübalaga, Nâbî’de hikemî ve söylenmemis yeni manalar seklinde görülen bu üslup, Koca Râgıb Pasa’nın siirlerinde tıpkı Nâbî’de oldugu gibi, ilk plânda hikemî mana olarak karsımıza çıkmaktadır. Sebk-i Hindî, Koca Râgıb’ın siirlerinde hikemî mananın yanı sıra bazı dil ve muhteva özellikleri ile de etkili olmustur. Bu özellikler, genisletilmis tamlamalar ve birlesik yapılar, yeni-orijinal kelime ve terkipler/tamlamalar, somutlastırma ve alısılmamıs bagdastırmalar, konusma diline ve avâma ait kelimeler, Türkçe dil unsurları yerine Farsça dil unsurlarının kullanımı, siir dilinden sapmalar, mübalaga ve asırı hayalcilik, örnekleme beyit sistemi, yeni imajlar ve kavramlar seklindedir.
Sebk-i Hindi has started to affect Turkish literature since the 17th century and has been seen as different characteristics on each poet’s poems. This style which was seen as exaggeration in Nefi’s poems, as hikemi and unvoiced new meanings in Nabi’s poems has been seen first as hikemi meaning in Koca Râgıb Pasha’s poems just like in Nabi’s poems. In addition to hikemi meanings in Koca Râgıb’s poems, Sebk-i Hindi has been effective with some language and content features of its. These features are extended phrases and composite structures, new-original words and combinations/phrases, formalizing and unwonted harmonizations, colloquial words, using Persian language components instead of Turkish language components, decline from poetry language, exaggeration and being overmuch unrealistic, sampling verse system, new images and conceptions.