Makale özeti ve diğer detaylar.
Batıda yaşanan felsefi, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeler Osmanlı ve ardılı Türkiye Cumhuriyeti'nin hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girmesine neden olmuştur. Merkez çevre yaklaşımı Türkiye'de yaşanan siyasal ve sosyal değişimi yapısal düzeyde ve sistematik bir şekilde açıklayabilmek için kullanılan araçlardan birisi olmuştur. Ülkede yaşanan siyasal ve sosyal değişim ve dönüşümü açıklamada süreç içerisinde bu yaklaşımın yetersiz kaldığı yönler bulunsa da bu yaklaşım ülke siyaseti açısından önemli bir çözümleme aracı olmaya devam etmiştir. Uluslararası sistemde ve ülke içinde meydana gelen gelişmeler yaklaşımın aktörü olan merkez ve çevre ilişkisi çok yönlü bir değişim geçirmiştir. Bu değişim süreci çevrenin merkezde konumlanmasını ve onun iktidarını kullanmasını sağlarken iktidarını çevreye kaptıran merkezin konumlanma sorunu yaşamasına neden olmuştur. Bu çalışmada tarihsel süreç içerisinde merkez çevrede yaşanan değişim ve dönüşümün neden ve sonuçları demokratik bir yaklaşımla açıklanmaktadır.
Philosophical, economic, social and political developments in the West led to a fast changing and transformation process in the Ottoman State and its successor Turkish Republic. Centre – periphery approach has always been a useful political means to systematically explain political and social change. Although this approach sometimes has been impotent to explain political and social change and transformation, yet it has been an important analysing means of Turkish politics. Developments in international system and in Turkey have caused a multidimensional change in centre-periphery relations. While this changing process has moved the position of periphery into center, the center which lost the power to periphery has started to question its position. This study analyses the result and the cause of political and social change in a democratic approach and in a historical perspective.