Makale özeti ve diğer detaylar.
Olgubilim (Fenomonolojik) açısından öz-algı ve kimlik (kişilik-karakter), yaşantılar ortaya çıkarken gelişir. Bu sürecin açıklığa kavuşturulması, sorgulama yöntemi olarak kullanılabilir. Bireysel ve toplumsal ilgilere yönelik yaşantıların anlatımı, duygu yüklü olan söylemsel ve kültürel içeriğin araştırılmasıyla paralellik gösterir. Bu makale, insanların diğer kültürle uzunca süre iletişim sürdürdüğünde oluşan, kimliğinin kültürlerarası ve sosyal yapısı üzerine kavramsal bir çerçeve sunar. Makale, kişinin geçici olarak kendine yabancılaşması sırasında, kültürlenme (kültürel yenilenme) sürecindeki kimlik değişikliklerini açıklar. Böyle bir kimlik sürecini anlatısal olarak ortaya çıkarmak, gerçeği söyleyişin, anlam arayışının eğitimsel yöntembilim olduğu bir sorgulamaya doğru katılımcıyı sürükler. Bu makaledeki yansımalar, eğitimsel ve öğretim programı sorgulaması çerçevesinde tartışılmıştır.
Phenomenologically, self-perception and identity develop as experience unfolds. Clarifying this process can be used as a method of inquiry. Narratives of experience on both humane and social concerns mesh with the exploration of discursive and cultural contents that are filled with emotional contents. The article offers a theoretical overview on the intercultural and social construction of identity that occurs when people have prolonged contacts with another culture. It shows in what way the processes of acculturation entail identity changes in the course of which one becomes, momentarily, foreign to oneself. Unfolding narratively such identity processes places the participant into an inquiry in which truth telling becomes an educational methodology in the quest for meaning. The reflections in this article are discussed around the frame of educational and curriculum inquiry.