Makale özeti ve diğer detaylar.
Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında İtilaf Devletleri’nin Osmanlı ülkesini işgal girişimleri Anadolu’da yeni bir mücadele devrini başlattı. Bu mücadele, işgalci devletlere ve onlara karşı tepkisiz kalan Osmanlı yönetimineydi. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde başlayan Ulusal Direniş tam bağımsızlık istiyor, Sevr Antlaşması’nı reddediyordu. Ulusal Direniş, amaca ulaşabilmek için kendisini savaş meydanlarında kanıtlamalı, yeni barış görüşmelerinde kendisini göstermeliydi. Türk ordularının I. İnönü Savaşı’nı kazanmasıyla yeni bir sürece girildi. Müttefikler Londra Konferansı’nın yapılmasına karar verdi.Londra Konferansı barış adına düzenlenmiş gibi açıklanmıştı, ancak içinde yeni savaş düşüncelerini barındırıyordu. Londra Konferansı, Türkiye Büyük Millet Meclisi için çok yönlü bir imtihan sürecini başlatmıştı.Mustafa Kemal Paşa için TBMM’nin konferansa tek başına gitmesi, Osmanlı Hükümeti’nin saf dışı edilmesi önemli idi. Ancak bu acaba sadece konferansa yönelik bir düşünce mi idi? Müttefiklere Misak-ı Milli ilkelerinin kabul ettirilmesi ise başlı başına bir sorundu. Konferans süreci, TBMM’deki milletvekillerine gelecekte kurulacak Türk Devleti’nin ve siyasal değişimlerin sinyallerini verme adına Mustafa Kemal Paşa açısından büyük bir fırsat olacaktı.
The attempts of Entente Powers in invading the Ottoman territory following the Armistice of Mudros ushered a new era of struggle in Anatolia. This struggle turned against the invading powers as well as the Ottoman government, which remained indifferent towards the former. The National Struggle initiated under the leadership of Mustafa Kemal Pasha sought for full independence, and denied the Treaty of Sèvres. In order to attain its goal, the National Struggle had to demonstrate itself on battlefields and distinguish itself during future peace talks.The victory of the Turkish armies in the First Battle of İnönü turned the course of events into a new direction. The Entente Powers now decided to organize the Conference of London.It was announced that the Conference of London was arranged for the sake of peace; yet, it entailed new designs of war.The Conference of London launched a multi-faceted process of ordeal for the Turkish Grand National Assembly (TGNA). For Mustafa Kemal Pasha, exclusive representation of the TGNA in the Conference and putting the Ottoman government out of action was important. But was that idea merely confined to the conference in question?On the other hand, procuring the endorsement of the Entente Powers for the principles of National Pact constituted a problem in itself.The conference process would be a great opportunity for Mustafa Kemal Pasha for indicating the TGNA deputies the signs of the future Turkish State as well as the prospective political transformations