Makale özeti ve diğer detaylar.
Homeros şiirlerinin İlkçağ'da sahip olduğu önemin bir göstergesi de; İlyada ve Odysseia'da anlatılan öykülere, dönemin düşünürlerinin farklı anlamlar verme çabasıdır. Yeniplatoncu filozof Porphyrios da bunlardan biridir. Homeros, Akhalı yiğit Odysseus'un, Troya savaşının ardından evine -Ithake'ye- dönerken denizlerde geçirdiği yılları anlattığı Odysseia'nın onüçüncü kitabında; yirmi yıldır yurdundan uzak olan yiğidin, Phaiaklı gemiciler tarafından ülkesine geri getirildiğini ve uyur durumda iken kıyıdaki bir mağaranın yakınına bırakıldığını söylemişti. Su Perilerinin (Nymphalar) mağarası olarak da bilinen bu yere Porphyrios, farklı bir gözle bakarak alegorik olarak yorumlamış, şairin anlatısına bambaşka anlamlar yüklemişti.
The thinkers of antiquity tried to give different meanings to the stories that were narrated in Iliad and Odyssey. This effort was one of the signs of the importance which the Homeric epics had in antiquity. Porphyry the Neoplatonist was one of these thinkers. In Odyssey; Homer related the return travel of Odysseus the Achaean hero after the Trojan war. In the book of thirteen; he told the way the hero was brought back by the Phaeacian sailors to his native land and left near to a cavern on a shore while he was asleep. This place which was also known as the cave of the Water Fairies (Nymphs) was interpreted by Porphyry in an allegorical way. So he gave a very different meaning to the story.