Makale özeti ve diğer detaylar.
Martin Buber, eğitim konusunda ortaya koyduğu diyolojik ilişki modeliyle, hem geleneksel (öğretmen merkezli) hem de modern (öğrenci merkezli) eğitim tarzının doğurduğu sorunlara işaret etmekte, bu sorunları eğitimde öğrenci ve öğretmene aktif bir rol vererek ve özgürlük, yaratıcılık, karakter eğitimi gibi temel kavramları yeniden tanımlayarak aşmaya çalışmaktadır. Onun varoluşçu anlayışında özgürlük artık sınırlanmama değil, kişisel sorumluluğumuzu üstlenmektir; yaratıcılık ise bireysel yeteneklerin geliştirilmesi ve bireysel başarı değil eşyanın şekillenişine ve gerçekliğin meydana getirilişi ve ifşasına iştirak etmektir. Buber için gerçeklik, nesnel olan bir şeyin zihinsel temsili değil, ortaklaşa yaşanan ve taşınan somut hayattır. Kısaca gerçeklik, Ben ile Sen'in ilişkisinden ortaya çıkan şeydir. Onun çocuğu bir gerçeklik olarak görmesi de bu yüzden oldukça anlamlıdır. Buber'in eğitimin otonomluğuna verdiği önemin kökeninde de, özgürlük ve gerçekliğe verdiği bu anlamların belirleyici ve kurucu etkisi vardır. Onun gözünde eğitimci, farklı dil oyunları içinden gelen insanlar arasında Sokratesvari bir arabuluculuk yaparak, farklılıkların özgürlüğünü ve özgünlüğünü asla bozmadan birlik ve birleşmeyi tesis eden kişidir.
In the model of dialogical relationship introduced by Martin Buber, he points out the problems both traditional (teacher-centered) and modern conception and method of education (student-centered and active education) have involved, and tries to find a solution by givin an active role in education to student as well as to teacher and redefining such key concepts in education as freedom, creativity and education of character. According to his existential understanding of education, the meaning of freedom is not to be get rid of constrain but only to undertake the responsibility of our personal being; and creativity is a thing other than individual success and development of individual abilities. It is, in his words, participation or communion in the formation of things, and the manifestation and disclosure of being and reality. For Buber, reality is not a representation of an objective thing in mind. It is concrete life lived and endured in common. In short, reality is a thing appeared in encounter of I and Tou. Hence, it is quite significant that he regards child as a reality. The determinative and constructive consequence of the meanings of freedom and creativity given by Buber underlie the emphasis he has placed on the autonomy of education. For him, educator is a person who can establish a unity and union between different worldviews without demolishing their freedom and authenticity.