Makale özeti ve diğer detaylar.
Üçlemenin hangi boyutu olursa olsun, cinsellik, sevgi ve aşk (CSA) ilişkilerinin doğallık ve hakikat dışında yaşanması -yanılsama ve bilgisizlikle birleşerek- kendini hakikatmiş gibi gösteren sapmalar içerir. Söz konusu sapmaların nedenleri; CSA ilişkilerinde önyargıları oluşturan sınıflı toplumun sonuçları olan egemenlik, iktidar, baskı, şiddet, özel mülkiyet ve ayrımcılıktan kaynaklanır. Doğaldır ki, yaşamı doğadan ve doğallıktan uzaklaştıran, insan etkileşimlerini belirleyen söz konusu (sınıf, egemenlik, iktidar, baskı, özel mülkiyet ve ayrımcılık) üretim ilişkisi formları, toplumsal yaşam biçimlerinin ekonomik, hukuksal, politik, kültürel ve toplumsal alanlarına nüfuz ederek düşünce ve davranışları yönlendirir ve yönetirler. "Cinsellik, Sevgi ve Aşkın Diyalektiği" de kendi tarihsel, toplumsal koşul ve temelleri üzerinde duruşuyla biçimlenir. Bu çalışmada, kısaca söz konusu bağlamların ana hatlarıyla ortaya konması amaçlanmaktadır.
To live sexuality and love outside of their truthful and natural contexts contains deviations accompanied by illusion and ignorance and such deviations often appear to be real rather than illusionary. The causes of such deviations are hegemony, power, oppression, violence, private property and discrimination resulting from from class societies that are the source of prejudices in sexual and love relationships. Forms of relations of production (such as class, hegemony, power, oppression, private property and discrimination) that alienate life from nature and naturalness and determine human interactions also direct and govern thoughts and actions by getting into forms of social life such as economy, law, politics and culture. As a result, dialectic of sexuality and love takes its distinctive form in its historical and social conditions. In this paper, I will examine these conditions.